Sırada gidecek kim kaldı
1950'li yılların İstanbul'u.
Yaşar Kemal elinde bavulu cebinde üç beş lira parası ile İstanbul'a gelir.
Doğup büyüdüğü topraklarda çok rastlamadığı bir sahneye denk gelir. Eminönü'nde Yeni Cami önünde kalabalık insan kümesi, ortada bir gariban elinde iki kafes..
Kafeslerin içi ağzına kadar ötücü kuş dolu..
Satıcının elinde bir kuş ve sürekli bir cümle tekrarlıyor: '' Azat buzat, beni cennet kapısında gözet...''
Özellikle yaşlı insanlar bu kuşları parasını ödeyip alıyor önce alınlarından öpüp, sonra dua ederek gökyüzüne salıyorlar...
Sayfa 11'de dediği gibi: İstanbul şehrinin göğünü çok ucuza cennet karşılığı alınıp bırakılmış kuşlar doldurur.
Kitap boyunca kuş avcısı üç çocuğun öyküsü bize eşlik ediyor; Semih, Süleyman ve Hayri. Kuş avlama yöntemleri çok basit yem koyup üzerine ağ atmaca. Bu kitapta ilk defa duyduğum bir tabir ile karşılaştım: Petaniya. Nedir bu tabir diye baktığımızda Endonezcada çiftçi demek olduğunu fark ettim. Sistem şöyle işliyor: önce küçük kuşları yakalayıp bunların ayağına ip bağlayarak uçurtma misali gökyüzüne salınıyor, bu kuşları av olarak gören büyük kuşlar bunlara doğru hamle yapıp alçaldıkça ip sarılarak av aşağı doğru çekiliyor, yeterince alçalınca ağ yardımıyla büyük kuşlar yakalanıyor.
Kitabın başında bu çocuklara kızıyorsunuz ama kitap ilerledikçe acımaya başlıyorsunuz. zamanla İstanbul'da silinmeye başlanan bu meslek kolu ekseninde şehirdeki yozlaşma, çürüme ve insanların vicdanlarında azalmaya şahit oluyoruz.
İnsan sayısı arttıkça, İnsanlık azalıyor, kuşlar da sırayla gidiyorlar.
Sayfa 39'da geçen şu ifade bu durumu çok güzel özetliyor
-''İnsanlık öldü mü?'' dedim.
-''Yok'' dedi '' ölmedi, ölmedi amma bir şeyler oldu, bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde''
Kitabın sonu bu ümidinizi azaltsa da bir yerlerde gizlenmiş insanlığı belki bulmak ümidiyle. Saklambaç oyununda ebe saymayı bitirdikten sonra gözünü açmadan önce yakınlarda kimse var mı yok mu garanti olsun diye ''önüm-arkam, sağım-solum sobe'' der. Ne dersiniz insanlığı çok uzakta aramadan önce yakınımıza, aynaya veya içimize baksak mı...
Keyifli okumalar...
··
321 görüntüleme
Emeğinize sağlık yine mis gibi bir inceleme olmuş 🤌☺️
Keyifli bir okuma oldu teşekkürler efenim 🤗😍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.