Yazarla ilk tanışmam. Beklentiyi hiç bir neden olmaksızın büyük tutmuştum.17 yaşındaki Franz'ın Viyana'ya gelip tütüncü dükkanında çalışmasını ve akabinde gelişen aşkını, Sigmund Freud ile tanışmasını ve dramatik denilince olmazsa olmazımız Yahudilere işkenceyi konu alıyor. Aslında hikaye güzel, kitap da akıcı ama bir noktada bir şeyler eksik. En duygusal anlarda cümleler içime işlemiyor sanki. En olağandışı anları o kadar basit anlatmışki hikayeye bir türlü kaptıramadım kendimi.
Kitabın 2018 yılında yapılmış filmi de var. Hemen hemen kitaba sadık kalmış. O dönemki Viyana'nın tarihsel görüntüsü çok hoşuma gitti. İzlenmeye değer.