Gönderi

-Zaman kaybolmaz'da bir kuşağa ait kadınları tarif ederken, sadece "güzel" demekle yetinmemişsiniz. "Yüzlerindeki ifade de rafineydi" demişsiniz. Nedir bu rafinelik? Nasıl gelir insana? -Şüphesiz güzellerdi ama bahsettiğim güzeller hakikaten bir de rafineydi, alımlıydı. Nedir bu? Belli ki o insan hayatta düşünmüş, üzülmüş, sevilmiş, görmüş geçirmiş, güzel şeyler görerek heyecanlanmış, felaket görerek heyecanlanmış, endişeli durumlar görerek heyecanlanmış, okumuş, okuduğundan etkilenmiş... Bunlar hep insanın yüzüne yansır. Yaşanmışlıklar erkeğin de yüzüne vurur, kadının da. Bunları yapmayanın yüzünde hiçbir ifade bulunmaz. Öyle gelir, öyle gider.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.