Abaka'nın hanımı ve Selçuklu prensesi olan Hudåvend Selçuk Hatun'un terbiye ettiği Mahmud Gâzân Hân İslamiyet'i kabul edince, Mevlâna'nın torunu Ulu Årif Çelebi'yle görüşmeyi arzu etmişti. Eflaki'nin rivayetine göre Çelebi Tebriz'e gelince, Han'ın bir yakını kendisine onun büyüklüğünden bahseder. Hän da, däima sohbetinde bulunan şeyhlere Mevlâna'nın hallerini sorar. Onlardan Necmed- din Atabek, hazretin keşif ve kerametlerinin büyüklüğünden bahseder ve delil olarak da Han'a yukarda da zikrettiğimiz şu beytini okur: "Ben yårin (Tanrının) küpünden bir kadeh erlik şarabı çıkarırsam, iki dünyanın bütün güzelliklerini ortadan kaldırırım. Sen Allah'ı ta nımadığın için Tatar'dan korkuyorsun. Fakat ben ikiyüz iman sancağıyla Tatar tarafına hü- ederim...". Hân bu şiirler için bir cübbe yaptırılmasını, üzerine bu beyitlerin yazılmasını ve altın sırma ile işlenmesini emreder. Tahta oturduğu zaman bu cübbeyi daima giyer ve "Mevlâna-yı Rüm bu gazeli benim için yazmıştır. Çünkü bu zamanda Moğollar arasında iman bayrağını ben kaldırdım. Bu Tatar taifesi bu zamanda müslüman oldu." diye övünür müş. cum
Yine sonradan ilhan olan Keyhatu'nun da Konya'yı yağmalamak isterken rüyasında Mevlä- na'yı görerek bundan vazgeçtiği rivayet edilir. Eflaki'de bu vak'a şu tarzda geçer: "Mevla na'nın ölümünden sonra Keyguta (Keyhatu) Hân, büyük bir ordu ve mühimmat ile Konya kapılarına geldi. Elli bine yakın muharip ile Konya sahrasına indi. Maksadı şehri yağma edip ahålisini öldürmekti. Bir gece rüyada Mevlâna onun boğazını kuvvetle sıkarak 'Konya bizim dir, senin Konya halkı ile ne işin var?' dedi. Keyguta büyük bir sıkıntı içinde rüyadan uyanıp tövbeler etti. Bu halin sırrını anlatmak için elçi gönderdi ve şehre girip hamamda yıkandık tan sonra rüyasını memleketin ileri gelenlerine anlatmak istediğini bildirdi. Rüyasındaki adamın kim olduğunu Ahi Ahmed'e sordu; o da tarif edilenin Mevlâna olduğunu söyleyince: 'O halde o hazretin ziyaretine gitmek vaciptir' deyip, dergåha gitti. Orada Sultan Veled'le konuşarak Mevlevi külahını giydi." Eflaki'nin Menakıbı, Moğollarla yapılan bu manevi mü cadelenin misalleriyle doludur.
Sayfa 550Kitabı okudu
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.