İngiliz romancı Graham Swith, Su Diyarı isimli romanında İngiltere taşrasında geçen aslında küçük fakat öznelerinin büyük olduğunu sandığı hadiseler üzerinden bireyin tarihe dahil olma girişimini ele alıyor.
Fransız devrimini takıntı haline getirmiş bir tarih öğretmeninin mesleğinden uzaklaşıp kendi kişisel tarihine gömüldüğü, bir anlamda kendisini tarihin öznesi olarak inşa etmeye çalıştığı metin, Freudyen psikolojisinin bütün çözümlemelerini baştacı etse de, temel anlamda kişisel ve toplumsal tarih arasındaki gerilimin İkinci Cihan Harbi yılları İngiltere'sindeki dikkate değer yansıması olarak değerlendirilebilir.