Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir daha ne zaman medeniyete döneceğime gelecek olursak, bunun yakınlarda olacağını hiç sanmıyorum. Doğadan sıkılmış değilim; aksine tabiatın güzelliğinden ve sürdüğüm başıboş hayattan her geçen gün daha da çok keyif alıyorum. Bir ata semer vurmayı tramvaya binmeye, yıldızlarla bezenmiş açık bir gökyüzünü tepemde bir çatı olmasına, bilinmeze giden belirsiz, zorlu bir patikayı asfalt kaplı yollara, yabanda hayatın verdiği derin huzuru kentlerin tedirginliğine tercih ederim. Ait olduğumu hissettiğim ve kendimi etrafımdaki dünyayla bütün olarak algıladığım bir yerde yaşam sürdüğüm için beni suçlayabilir misin? Bana eşlik edecek zeki varlıklardan yoksun olduğum doğru. Ama benim için gerçekten anlamlı olan şeyleri paylaşabildiğim o kadar az insan tanıdım ki, kendi içime çekilmem gerektiğini öğrendim. Bu güzellikle sarmalanmış olmak bana yetiyor... Senin dar tanımlamana bile, yaşamak zorunda olduğun hayatın monotonluğuna, yavanlığına hiçbir şekilde dayanamayacağımı biliyorum. Asla durulmayacağım. Şimdiden hayatın derinliklerine dair fazlasıyla şey gördüm ve bundan bir adım geri atmaktansa, her şeyi yapabilirim. EVERETT RUESS'İN KARDEŞİ WALDO'YA YAZDIĞI, KENDİSİNDEN ALINAN SON MEKTUP 11 KASIM 1934 Everett Ruess'in peşinde olduğu şey güzellikti ve bu kavramı oldukça romantik bir açıdan değerlendiriyordu. Kendini böylesine tutuklu bir şekilde adamasına neredeyse büyüleyici bir taraf olmasaydı, belki de güzelliğe tapınmasındaki bu aşırılığa gülüp geçerdik. Salon gösterişçiliği olarak estetik, maskaralıktan ibarettir ve bazen de edebe aykırı bir noktaya gelir, ne var ki bir yaşam tarzı olarak saygınlığı hak eder. Everett Ruess'e güleceksek, John Muir'e de gülmemiz gerekir çünkü yaşları dışında aralarında pek de fark olduğu söylenemez. WALLACE STEGNER - MORMON ÜLKESİ
Sayfa 104 - Siren YayınlarıKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
738 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.