(BENCE) BİLİNMESİ, UNUTULMAMASI GEREKEN KİŞİLERDEN..
KADINLARIN MUAYENE VE TEDAVİ OLMASINA KARŞI ÇIKAN MEBUSLARLA YUMRUKLAŞIP ONLARA DÜELLO TEKLİF EDEN DOKTOR MEBUS EMİN ERKUL BEY
yıl 1920 sonları...
mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın yeridir.
anadolu genelinde kaos, iç isyanlar, eşkiyalık olayları, işgal kuvvetlerinden yüz bulan bazı azınlık gruplarının halka yaptığı zulümler, doğu bölgesinde ermeni saldırıları, güney bölgesinde fransız işgali, batı bölgesinde yunan ve ingiliz işgali hâlâ devam etmektedir..
bu şartlar altında dahi 23 nisan 1920de açılan tbmm, oturumlarına ara vermeden devam edip mebusları arasında maruz kaldığı hemen her türlü sıkıntıya yönelik çareleri aramakta, bu konular özelinde kendi aralarında konuşup tartışmaktadır.
tarih 28 aralık 1920..
bu tarihlerde anadoluda yozgat bölgesinde II. çapanoğlu isyanı, batıda, ege bölgesinde ise çerkez ethem isyanı vardır.
bu isyanlardan yararlanmak isteyen yunan ordusu kuvay-i milliye ordusunu sıkıştırmakta, buna ek olarak istanbul hükümeti de bu iç isyanlardan politik olarak kendi lehine yararlanmak istemektedir.
Mustafa Kemal ise bu süreçte kuvay-i milliyeden düzenli orduya geçmeye çalışmakta, isyanların güçlenmemesi için bölgenin saygın kişileri ile diplomasi trafiği yapmaktadır.
ancak bu süreçte anadolu insanı için en az yunan ordusu ve iç isyanlar kadar tehlike arz eden bir şey daha vardır; frengi
frengi hastalığı anadoluda özellikle 1917 sonrası yaygınlaşmıştır. bunun nedenleri olarak;
-1917 bolşevik devriminden kaçıp istanbula gelen binlerce rus kadını devamında istanbuldan anadolu coğrafyasına yayılmış ve frengiyi de gittikleri yerlere taşımışlardır.
-I. dünya savaşı sırasında anadolu coğrafyasına gelen askerler de gittikleri bölgelerde frengiyi yaymışlardır.
-bu şekilde frengili kişilerden kendilerine frengi bulaşan bölge halkı da bunu civar köylere muhitlere yaymışlardır.
işte bu gibi sebeplerden anadoluda yayılan frenginin daha da yayılmasını önlemek, frengili hastaları tedavi etmek ve yeni evlenecek kişilere evlilik öncesi frengi muayenesini zorunlu tutmak için 28 aralık 1920 tarihli tbmm oturumunda bolu mebusu doktor mehmet fuat (umay) bey söz alır ve konuya dair açıklamalarda bulunur.
mehmet fuat bey anadoluda frenginin bulunduğu yerlere sıhhi ekiplerin gönderilmesini ve bölge halkının bu ekiplerce frengili olup olmadığı konusunda muayene edilmesini teklif edince, mecliste bulunan yozgat mebusu mehmet hulusi (akyol) bey ve erzincan mebusu ahmet fevzi (baysoy) bey bu muayeneye kadınların da dahil olup olmadığını sorar ve dahil olduğunu öğrenince kadınların frengi muayenesi olmalarını kabul etmez.
bolu mebusu mehmet fuat beyden sonra bu konu özelinde söz alan bursa mebusu operatör emin (erkul) bey de kürsüde, frenginin anadoluda hızla yayıldığından, bunun orduyu gerek sayısal gerekse fiziksel kuvvet olarak olumsuz etkileyeceğinden, köy yerlerinde sorun teşkil edeceğinden bahseder ve anadoluda frenginin yaygın olarak görüldüğü şehir ve kasabaları isim isim zikreder.
bu sırada bursa mebusu emin (erkul) beyin sözlerine kadınların muayene olmasının dinen uygun olmadığı konusunda mecliste oturan bazı mebuslar tarafından yüksek sesle karşıt beyanda bulunanlar ve emin (erkul) beyi yuhalayanlar olur.
bu tepkilere rağmen konuşmasına devam eden bursa mebusu emin bey; ''müslüman bir hekimin muayene etmesini istemediğiniz kadınlar içinde hastalıklı olanlar hem kendileri mağdur olacak hem de hastalığın yayılmasına sebep olacakları için, neslimiz kırılıp gidecek.'' deyince yozgat mebusu mehmet hulusi (akyol) bey kürsüdeki bursa mebusu operatör emin beye; ''terbiyesiz herif! in kürsüden aşağıya!'' diye bağırır.
kendisine kadınların muayene edilmesine izin verilmemesi yönünde söylenenlerden dolayı sinirli olan bursa mebusu emin bey bu söz ile iyice sinirlenir ve kürsüden aşağı iner; yozgat mebusu mehmet hulusi (akyol) beyin yüzüne iki üç yumruk atar.
durumu gören ankara mebusu hacı mustafa (beynamlı) bey, erzurum mebusu mehmet salih (yeşiloğlu) bey ve diğer bazı mebuslar yüzüne yumruk yiyen mehmet hulusi beyi korumak adı altında bir olup mecliste devam eden oturum sırasındaki bu kavgaya karışır ve emin (erkul) beyi aralarına alıp döverler.
kılıç ali, refik saydam, hüsrev gerede ve diğer bazı mebuslar bursa mebusu operatör emin beyi kurtarır. bu olaydan sebep oturuma ara verilir. yarım saat sonra açılan oturuma meclis kararı ile kavgaya karışan mebuslar dahil edilmez.
29 aralık 1920 bu olaydan bir gün sonra...
celaleddin arif bey başkanlığında saat 13.30da açılan oturumda tbmm bu kavgaya karışan mebusları isim isim okur ve oylama ile her birine kınama cezası verir.
bursa mebusu operatör emin bey aldığı kınama cezasına karşılık söz alır ve şunları söyler; ''yaptıklarım için öncelikle ilim ve fen adına üzgün değilim. yaptıklarım için ikinci olarak izzeti nefsim adına da üzgün değilim!''
bursa mebusu emin bey o gün tbmm'ye görüşülüp karar verilmesi için bir de teklifte bulunur..
30 aralık 1920..
bursa mebusu operatör emin bey kendisine saldıran mebusların hem kadınların frengi muayenesine karşı çıkmaları hem de yediği dayağı gururuna yedirememesi yüzünden tbmm'ye bu mebuslarla düello yapma teklifinde bulunur
aynı gün tbmm bursa mebusu emin beyin kendisine sunduğu bu teklif hakkında son kararı vermesi için teklifi layiha encümenine sevk eder..
1 ocak 1921..
tbmm miladi olarak yeni bir yıla girmiştir ancak geçen sene sonunda tartışmaya açılan frengi ve frengiyi tedavi etme ve evlilik öncesi kişileri frengi muayenesine zorunlu tutma bir açıklığa, bir çözüme kavuşturulmamıştır.
mecliste frengili erkeklerin tedavi edilmesi, erkeklere frengi muayenesi yapılması kabul edilmiştir ama kadınlar konusu hâlâ tartışılmaktadır. bu konuda meclisteki mebuslar arasında hâlâ görüş ayrılıkları vardır.
örneğin;
erzincan mebusu ahmet fevzi bey, bakire kadınlar muayene edilmesin, dullar da isteğine bağlı muayene edilsin fikrini savunmaktadır.
kastamonu mebusu doktor suat (soyer) bey, kadın erkek herkes frengi tedavisi ve muayenesi yapılsın fikrini savunmaktadır.
muş mebusu hacı ahmet hamdi (bilgili) bey, bakire kadınların muayene edilmemesini, dul kadınların ise yanlarında akrabaları olduğu halde muayene edilmesini; bu kurallara uymayan doktorların şiddetle cezalandırılması fikrini savunmaktadır.
genç (bingöl) mebusu ali haydar bey, bakire kadınların da, dul kadınların da vücutlarında frengi belirtileri görülene dek muayene ve tedavi edilmemeleri gerektiği fikrini savunmaktadır.
bolu mebusu fuat (umay) bey bakire kadınların, dul kadınların frengi tedavisi ve frengi muayenesi olmalarına karşı çıkan mebuslara ayrı ayrı uzun uzun cevaplar verir.
bolu mebusu fuat (umay) bey 1 ocak 1921de tbmmde bu hususta örneğin şu açıklamalarda bulunur;
-kadın olsun erkek olsun hayat mücadelesinde başarılı olmak için vücut kuvvetli olmalıdır. gerek gözle görülür gerekse gözle görülmeyen hastalıklara karşı vücut kuvvetli olmazsa mağlup olur. vücut için gözle görülmeyen en büyük düşman frengidir.
frengi üç türlü bulaşır;
birincisi teması pak bulaşmadır ki zavallı kişi haberi olmaksızın frengilinin kaşığını kullanır, frengilinin bardağından su içer ve ona frengi bulaşır.
ikincisi teması gayri pak bulaşmadır ki bu gayri meşru ilişki ile bulaşır.
üçüncüsü ise ırsi bulaşmadır.
-köylülerimiz arasında fuhuş yoktur efendiler. onlar arasındaki frengi, frengili olanın evlenmesi ile bulaşır.
-frenginin olmadığı muhitlerde bakire kızlar ve dul kadınlar muayeneye tabi tutulmasın, ben buna razıyım. fakat diğer yerler tabi tutulsun.
-eğer gözle görülmeyen bu düşmanlara; frengiye, sıtmaya, vereme karşı önlem almazsak; vaktiyle viyana kapılarına dayanan ecdadımızın sağlıklı bünyesini kaybedeceğiz.
-kadınların tedavi için yüzüne, ağzına bakmak günah değildir efendiler. hem bizim doktorlarımız vicdan sahibidirler de.
bolu mebusu fuat beyin bu açıklamalarına karşılık bakire kadınların ve dul kadınların frengi tedavisi, frengi muayenesi olmalarını istemeyen ya da sadece sahipsiz(?!) kadınlar ve dul kadınların frengi tedavisi, frengi muayenesi olmalarına rıza gösterip bakire kadınların frengi tedavisine, muayenesine rıza göstermeyen mebuslar ise şu cevapları verirler;
-bakire kadınlar her şeyden ayrı tutulmak kaydıyla, dul kadınlar sadece doktorlara kan vermek kaydıyla muayene/tedavi edilebilirler.
-mecburiyetler dinde yasak olan şeyleri geçerli kılar. ama bu geçerliliğin de bir sınırı vardır. frengi hususunda bu sınır, anadoluda fuhşun engellenmesidir. yapılması gereken en kesin çözüm kadınlara frengi tedavisi/muayenesi değildir, fuhşun engellenmesidir.
-bu yasanın çıkması mümkün değildir. bu yasayı tartışmak yerine kadınları muayene edecek kadın doktor ve hemşireler yetiştirelim.
-bakire kadın ve dul kadınları erkek doktorlar muayene etmesin. gerekli kadınlara bu muayeneyi yanlarındaki kadınlar yapsın ve gördüklerini erkek doktora anlatsın.
(bu son iki görüş hususunda cevap olarak bolu mebusu fuat bey şu cevabı verir; ''müsaade buyurulur mu? cevap vereyim. bazen ağızda aft denilen bir hastalık olur. bir de plâkniköz olur. yani bu iki hastalığın teşhisi için doktorlar arasında bile hataya düşen oluyor. nerede kaldı ki üç, beş ay bir kadına bu hastalıkları öğreteceğiz de, bu kadın bu hastalıkların teşhisini yapacaktır? ağızdaki bu yarayı gören kadın bunun aft mı frengi belirtisi mi olduğunu nasıl anlayıp da gelip bize anlatacaktır? rica ederim, bu mümkün değildir.)
mecliste 28 aralık 1920den 5 şubat 1921e kadar devam eden bu tartışma en son 5 şubat 1921 de şu şekilde karara bağlanır;
''şeriye, sıhhiye, adliye encümenlerinden üçer kişi alınarak oluşturulacak kurullar eşliğinde sıhhi muayene esası kabul edilir. lakin bu dokuz kişilik kurul vilayet veya liva genel meclisinin kendisine frengili bakire ya da dul kadın özelinde talimat verdikten sonra harekete geçer.''
bu arada 5 şubattaki bu karardan bir hafta önce, 30 ocak 1921de,
kendisine iletilen bursa mebusu emin beyin mebuslarla düello yapma teklifi de layiha encümeni tarafından kabul edilmez.
layiha encümeni bu konuda şöyle bir açıklama yapar;
''düello adetinin lüzumu ve kabulüne dair bursa mebusu operatör emin beyin kanun teklifi encümenimizce değerlendirildi. düellonun şeriatı garrayi ahmediyede yeri olmadığı görüldü. ve düello kadim islam geleneğine de karşı bulundu. şeriatta ve islam geleneğinde karşılık bulmayan bu teklif encümenimizce reddolundu.''
daha sonra tbmmde frengili olup da bunu bildirmeyenlere, frengiyi bilerek yaymaya çalışanlara dair konular görüşülür ve mecliste bu konu diğer konular içerisinde unutulur.
ancak tbmmde frengi hususunda yapılan bu hararetli tartışmalara, yumruk yumruğa dövüşlere oturumlarda şahit olanlar içinde bir kişi bunları unutmaz.
bu kişi Mustafa Kemal'dir.
ancak Mustafa Kemal bu konuya müdahil olmaz. zira öncelik iç isyanların bastırılması anadolunun işgal ordularından temizlenip bağımsız bir ülkenin kurulmasıdır.
ilerleyen süreçte Mustafa Kemal önderliğinde vatanseverler iç isyanları bastırır, II. inönü, sakarya ve başkomutanlık meydan muharebeleri ile işgal orduları anadoludan temizlenir, işgal orduları ülkeleri ile anadolunun bağımsızlığı, yeni türk ülkesinin tanınması konularında uluslararası antlaşmalar imzalanır..
Mustafa Kemal öncelik verdiği konuları birer birer yerine getirir ve cumhuriyetin kurulmasından hemen bir gün sonra, 30 ekim 1923te, sağlık bakanlığına doktor adnan (adıvar) bey yerine doktor refik (saydam) beyi getirir.
Mustafa Kemal, doktor refik (saydam) beyi trablusgarp savaşından beri tanıyordur. kendisine ve bilgisine güvendiği doktor refik (saydam) beyi Mustafa Kemal samsuna giderken de yanına almıştır.
işte bu refik (saydam) bey ile birlikte Mustafa Kemal geçmişte şahit olup da unutmadığı frengi tedavisi ve muayenesi konusunda kesin sonuçlar almak amacıyla çalışmalara başlarlar.
çalışma şekli ''geniş alanda dar hizmet'' adıyla tanımlanır. yani geniş anadolu coğrafyasında diğer sağlık sorunlarından önce milyonlarca kişide var olan trahom, sıtma, tifüs, verem, frengi salgınının yayılmasını önleyip bu hastalık mağdurlarını tedavi etmek.
bu amaçla ankara, istanbul, trabzon, adana, sivas, erzurum ve diyarbakırda numune hastahaneleri kurulur. bu hastahanelerde görev yapmaları için gerekli sağlık çalışanları yetiştirmek için okullar açılır.
Mustafa Kemal ve refik (saydam) bey henüz penisilin ve sülfamidin bulunmasından önce ve az bir maddi kaynağa sahip olmalarına rağmen anadoludaki salgın hastalıkların üstesinden gelirler.
anadoluda özellikle sağlık alanında yaptığı çalışmalar bakımından refik (saydam) beyden ayrıca uzun uzun bahsedilmesi gerekir deyip refik (saydam) bey ve icraatları konusunu kapatayım ve tekrar bursa mebusu operatör emin (erkul) beye döneyim.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey izmirin işgali sonrası redd-i ilhak cemiyeti kurucuları arasında yer alarak milli mücadeleye en başından beri dahil olmuştur.
-devamında cepheye giden bursa mebusu operatör emin (erkul) bey kurtuluş savaşı sırasında batı cephesinde II. inönü muharebesine dek cephede tek operatör olarak hizmet vermiştir.
-bu süreçte ek olarak bursa mebusu operatör emin (erkul) bey sargı bezi yetmediğinden manifaturacılardan kaput bezi toplamıştır.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey gaz bezi yetmediğinden salaşpur (astar yerine kullanılan ince bez) toplamıştır.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey ameliyatta sterilizasyonu sağlamak için tenekelerden otoklav (buhar makinesi) yapmıştır.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey cephede kol ve ayakları kırılan askerlerin kırıklarını tedavi etmek için söğüt ağacı dallarını bir araya getirip oluklar yapmış, kırık kol ve ayakları bu oluklara yerleştirmiştir.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey arkadaşlarıyla kurduğu derme çatma bir üretimhanede korkuluk, çivi vb. metalleri eritip askerlere kullanmaları için süngü yapmıştır.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin gülhanede harp cerrahlığı yaptığını öğrenen ali fuat (cebesoy) bursa mebusu operatör emin (erkul) beye ''seni miralay (albay) yapalım.'' dediğinde emin bey kendisine; ''şu an harpteyiz. harp sırasında bunlar konuşulacak konular değildir.'' der.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey bulunduğu bölgelerdeki veterinerlere sağlık konusunda kısa süreli gerekli şeyleri öğretip cepheye sıhhiyeci olarak göndermiştir.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey cephedeki bu görevlerinin yanında fırsat buldukça meclise gidip mebus olarak oturumlara da katılmıştır. bu mebusluk konusuna da en az sıhhiyecilik kadar önem veren emin bey eskişehir-ankara arasında adeta mekik dokumuş ve tbmmde 147 konuşma yapıp tbmmye 13 soru önergesi vermiştir.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey savaşta şehit olmuş subayların ailelerinin aldığı maaşın artırılmasını istemiştir.
-bursa mebusu operatör emin (erkul) bey batı cephesinde 12 yaşında olmasına rağmen muharebelere katılıp onbaşı rütbesi kazanan nezahate istiklal madalyası verilmesi konusunda meclise teklifte bulunmuştur.
aydın bir kişi olan bursa mebusu operatör emin (erkul) bey ilerleyen süreçte türkiye turing ve otomobil kurumu ve türkiye satranç federasyonu derneğinin kurucuları arasında yer almıştır.
bursa mebusu operatör emin (erkul) bey rumca, fransızca, ingilizce ve almanca bilmektedir.
milli mücadele, kurtuluş savaşı ve cumhuriyet dönemlerinde birçok farklı konuda canını, malını hiçe sayıp vatan ve millet adına çalışan bursa mebusu operatör emin (erkul) bey ve onun verdiği mücadelenin gerek bu uygulama kullanıcılarınca gerek ülkede yaşayan vatandaşlar arasında daha fazla tanınması, bilinmesi dileğimdir.
kendisi adına yazmış olduğum bu yazı da bu dileğimin bir nebze de olsa gerçekleşmesi içindir.
******
-bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin meclis tarafından kınanmasına verdiği cevap ve şehit subayların ailelerinin aldığı maaşların artması yönünde konuya dahil olduğu konusunda dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTA...
-bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin 30 ocak 1921de tbmmye 12 yaşındaki onbaşı nezahetin istiklal madalyası alması yönünde bulunduğu teklifin yer aldığı dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTA... (teklif pdfde sayfa 8de yer alıyor.)
-bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin meclise düello yapmak için sunduğu teklifin yer aldığı dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTA...
-tbmmde kadınların frengi tedavisi, muayenesi olması konusunda yapılan görüşmelere tartışmalara dair dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTA... (tartışmalar pdfde 14-19 sayfaları arasında yer alıyor.)
-5 şubat 1921de kabul edilen frengi tedavisi, muayenesine dair kanunun yer aldığı dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANU...
-30 ocak 1921de bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin düello teklifini reddeden layiha encümeninin bu konudaki açıklamasının yer aldığı dönemin tbmm zabıt ceridesi; www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTA... (pdfde sayfa 4te yer alıyor.)
-bursa mebusu operatör emin beyin tbmmde yapmış olduğu bütün konuşmaların dökümünün yer aldığı link; www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/td_...(MEHMET%20EM%DDN%20ERKUL)&v_sb=Bursa&v_ozet=&v_kelime=&v_bastarih=&v_bittarih=
dönemin adana mebusu 
Damar Arıkoğlu da bursa mebusu operatör emin erkul beyin kavga ettiği oturumda bulunup bu olaylara şahit olmuştur. kendisi 
Hatıralarım adlı kitabında bu olaydan da bahseder.
tarihçi Umut Dere nin bursa mebusu operatör emin (erkul) bey özelinde yazdığı yüksek lisans tezi; tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkez...
yine aynı tarihçi Umut Dere nin bursa mebusu operatör emin (erkul) beyin istanbul belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaptığı çalışmalara dair kitabı; 
Milli Mücadele Ve Cumhuriyet Devrine Ait Hatıralar Operatör Emin Erkul
naçizane bu kitabın içeriğine dair benim yazmış olduğum yazı; #226904522
ileti görsellerinde yukarıda yazdığım tartışmaların gerçekleştiği I. tbmm binasını ve bu tartışmalarda söz alan mebusların görsellerini ilgilisine, merak edene faydası olması amacıyla paylaştım.
ek olarak yukarıdaki tartışmanın gerçekleştiği meclis salonunu ve binasını görmek isteyenler olursa, bu salonu ve binayı sanal olarak gezip görmek de mümkün.
ilgili link; sanalmuze.gov.tr/muzeler/ankara-...
bu arada paylaştığım ileti görsellerinde bursa mebusu operatör emin (erkul) bey ve Mustafa Kemal Atatürk'ün yan yana yer aldığı fotoğrafın çekildiği aynı gün Mustafa Kemal Atatürk'ün çekilen başka bir fotoğrafı da bugün kullanımda olan 5 ve 10 liraların üzerinde kullanılıyor. o gün çekilen başka bir Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafı; i.hizliresim.com/47xdba4.png
madem konudan çıktım yukarıda adı geçenler özelinde de bir iki bilgi vereyim. kadınların frengi muayenesi, tedavisi olmasını isteyen bolu mebusu mehmet fuat bey çocukları çok seviyor.
bu sevgisinden cumhuriyet öncesinde himaye-i etfalde görev yapan mehmet fuat bey, cumhuriyet döneminde çocuk esirgeme kurumunu kuruyor. çocukları çok seven mehmet fuat beye soyadı kanunu çıkınca Mustafa Kemal Atatürk türk mitolojisinde çocukları koruyan tanrıça olan ''umay'' soyadını veriyor.
benzer olarak Mustafa Kemal Atatürk refik beye de içi dışı, özü sözü bir olmasından, aşırı derecede titiz olmasından sebep ''saydam'' soyadını veriyor.
kadınların muayene edilmesine karşı çıktığı için bursa mebusu operatör emin erkul beyin yumruk attığı yozgat mebusu mehmet hulusi bey gazeteci yazar 
Taha Akyol un dedesidir. (burada taha akyolu kötülemeyi amaçlamadım. bilgi olarak bunu yazdım.)
son bir ek olarak yine aynı mecliste kadınları ilgilendiren ayrı bir husus olarak kadınların seçme seçilme konusunun meclisteki tartışmalara dair yazmış olduğum yazı; #226278126
··
3 artı 1'leme
·1.935 görüntüleme
Okurken aklıma Cüneyt Arkın’ ın doktorluk yıllarında şalvar üstü iğne yapmış olması geldi… Bugün dahi kadından hemşire olmaz diyen kesim var maalesef. Eşlerine, kızlarına kadın hemşire isterler o ayrı. 🙂 Ben bir kadın ve hemşire olarak Emin Erkul’ u saygıyla anıyorum. Bana okuma, meslek edinme ve çalışma hakkı tanıyan, bu hususta çalışan her kişiye ve değere minnettarım.
kız çocukları okumasın diyenler, kadınlar toplum içerisinde yer almasın diyenler bu toplumun kanserli hücresidir. bu bence tartışmaya değmeyecek denli net. mesela beş yaşındaki kızın elini sıkmayıp img-s3.onedio.com/id-64ba4fe946cb... devamında, şöyle bi' şeyler diyen dailymotion.com/video/x8mslew (cübbeli) ahmet mahmut ünlü, bu konudaki hassasiyetini şurada images.bursadabugun.com/editor/haber/14... göstermiyor mesela. neden? çünkü can tatlı. kendisinin anlatıp övdüğü cennete erkenden kavuşmasına engel olmaya çalışan bu kadına karşı çıkması gerekmez miydi oysa? dediğiniz gibi kadınlara okuma, meslek edinme, toplum içerisinde çalışma hakkı tanıyan her kişi ve değere ben de minnettarım. bunların karşısında olanların da karşısındayım.. ✍
2 sonraki yanıtı göster
Anadolu insanının güvenliğinden sağlığına kadar her şeyiyle ilgilenen tüm kahramanlar için bir Fatiha okuyalım, amin.
1 önceki yanıtı göster
Ellerinize sağlık çok güzel bir ileti olmuş. 🌼 Okurken şuan bu konumda olmamızın altında aslında ne büyük mücadeleler yattığını anladım. Hala bu mücadeleleri görmezden gelip saçma sapan ideolojileri olan insanları görünce bu mücadelelerin hepsi boşuna mıydı hissiyati oluşuyor. Bu yüzden tarih çok iyi bilip ona sıkı sıkı sarılıp görev bilincinde olmalıyız. Teşekkür ederim 🙏
teşekkürler.. 🌸 dediğiniz gibi günümüz koşullarına ulaşmamız adına geçmişimizde çokça mücadele veren kişiler olmuş.. bu mücadele verenleri bilip de bilmezden gelenlere karşı bu mücadeleleri ve bu mücadeleleri verenleri ısrarla hatırlatacağız/hatırlatmalıyız.
bu arada müsterih olun bu mücadelelerin hiçbiri boşuna değildi, boşuna hissiyatı oluşmasın.. bakın kendinize ve çevrenize, verilen bu mücadeleler sayesinde muhakkak pırıl pırıl parlayan insanlar, gençler göreceksiniz. (=
ve evet haklısınız bence de özellikle yakın tarihi bilmeliyiz, öğrenmeliyiz, bu konu özelinde okumalar yapmalıyız. (=
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.