Fahrettin Paşa bu zorlu mücadelede geri dönmeyi düşünmedi görev yerini bırakmayı da düşünmedi kanının son damlasına kadar Medineyi muhafaza etti. Yiyecek yemek buladı çekirge yedi ama yinede Peygamber Efendimizin kabrini bırakmadı.Biz ne yazık ki bu topraklar için canları pahasına çamurlu suyu içen, aylarca çekirdek kabuklarını yiyen daha sonra çekirgeler yiyen kahramanları unutuyoruz. Onlar gelecek nesillerin böyle durumlara düşmemesi için canlarını verirlerken......
Kendi subayları tarafından hastayken zorla teslim olmaya götürülürken silahlarını düşmana teslim etmektense Efendimiz 'in kabrine bırakıp şu sözlerle veda etti Medine Muhafızı Ömer Fahreddin Paşa - Kalbine kefen giydiren Paşa - :
"Bayrağım! Al bayrağım, kızgın kumlarda yatan şehitlerim, gazilerim elveda! Efendimiz elveda! Ben gitmiyorum. Götürüyorlar! Götürüyorlar! Vallahi götürüyorlar!"
"Gitmiyorum! Ey Medine'nin sokakları, güller, bülbüller, amber ağaçları ben gitmiyorum! Beni götürüyorlar! Şahit olun! Şahit olun! Gaflete de delâletede şahit olun!"
Kitabı kapattığımda bir er olsaydım nasıl bir er olurdum diye düşündüm ama aslında hepimiz kendi cephemizde bir eriz..
Peki kimin eri.. ?
Kime karşı.. ?
Nasıl.. ?
"... "