Bu sensiz mahsur kaldığım kaçıncı yağmur bilmiyorum,
Bu sensiz döktüğüm kaçıncı gözyaşı bilmiyorum,
Bu sensiz seni düşündüğüm kaçıncı gün bilmiyorum,
Bilmiyorum, saymadım, sayamadım...
Seni tanımadan daha kaç günüm geçecek bilmiyorum,
Seni bilmeden nasıl devam edeceğim bilmiyorum,
Seninle aynı hayali yaşamak için kaç gözyaşı daha...
Bilmiyorum, sayabilecek miyim..?
"..."
Vahdet idrâk edilmez vehim terkedilmeden..
Vehim ise terkedilmez sahiplik duygusu varken. İnsan neye sahip görüyorsa kendini o kadar güçlü vehmin esiridir. Nerde kaldı vahdeti yaşamak..
Şarap içmiyor oluşumuz beynimizi uyuşturan şeylerin olmadığı anlamına gelmez. İnsan dönüp kendine sormalı beni bu denli uyuşturan, tembelliğe/düşüncesizliğe sevkeden şeyler ne? Kim(ler)?..
Aldığı cevaba göre de kişiliğine zarar veren insî ve cinsî şeylerden arınmalı..
Evliliğin münasip bir vakti yoktur. Evlilik için münasip kişi vardır. Evlilik için ideal vakit 20'li ya da 30'lu yaşlar değildir. Bu vakit, münasip kişi çıktığında gelir. Ne zaman evlendiğinizin bir önemi yoktur. Asıl önemli olan kiminle evlendiğindir. Bir çok toplum, treni kaçırmaktan bahseder. Bırak tren nereye gidiyorsa gitsin. Bizi istemediğimiz yere götürecekse kaçsın. Zira olay; birinin parmağına yüzük takmak değildir. Asıl olay; dinini, mutluluğunu, geleceğini ve hayatını hangi kadının veya erkeğin eline verdiğindir. Bunları ya arttıracak ya da azaltacaktır. Öyleyse güzel bir seçim yap.