Herkese merhaba ;
Gülseren budayicioglu benim için özel bir yazar, şimdiye kadar bütün kitaplarını okudum. Hepsi birbirinden derin, düşündüren, bir o kadar da hüzünlü gerçek hikayeler..
Yazarın en çok sevdiğim özelliği aslında her kapasiteden okuyucunun çok rahat bir şekilde anlayacağı şekildeki yazım dili. Okurken birçok konuyla yüzleştiriyor insanı sevgili Gülseren Budayicioglu.
Kitaba gelecek olursak, diğer kitaplarından farkı roman formatında değil de daha kısa ozetlerle yazılmış. Hikayeler özet olarak geçtiği için, 3/4 sayfada bir hikaye ve konu değişiyor biraz kendinizi çok kaptiramiyorsunuz. Ama yine de beğendim tabiki. Bu kitap biraz çok hikayeli, durum/terapi niteliğinde olmuş.
Adından da anlaşılacağı gibi, ülkemizde kadın olmanın zorluğunu ele alıyor. Kimisi babasından, kimi kocasından, kimi ailesinden, kimisi akrabasından yaşadığı fiziksel ve ruhsal şiddetler. Malesef herkes çocuk yapmamalı. Evlilik okey bir tercih, ama çocuk yapmak kaçınılmayacak bir gerçek. Sevgili kadınlar, evlendiginiz adamı boşayabilir hayatınıza bakabilirsiniz, ama çocuk olunca iş malesef değişiyor.. boşanmış olsanizda bağlantı ömür boyu bir şekilde devam ediyor. Ve o süreçte yaralı ve sevgiye aç çocuklar yetişiyor ve senin yaşadığın kaderi de, çocuğun yaşıyor. Buna Gülseren budayicioglu kader motifi diyor. Çokta doğru bir tanımlama. Sizlere tavsiyem kitabı bir kadın olarak okuyun, çocuk yapacağınız kişiyi iyi seçin. Sonrası tufan.