Farzet ki Öldün seni neler bekliyor biliyor musun?Kitabı beğendim. Tekrar okumak istediğim bir kitap oldu. Eser adeta her anlatılan sahneyi yaşama hissi veriyor. Tavsiye edeceğim değerli kitaplar arasında yerini aldı. Hayat bir yolculuktur. Bu yolculuğun yolcusu ise insan. Insanlar, Allah'ın kudretiyle yokluk karanlıklarından, nurlu varlık sahasına çıkarılmışlardır. O Yüce Yaratıcı, özellikle onları, kendi arzularıyla Rabbini tanıma ve emirlerine uygun olarak yaşama göreviyle görevlendirmiştir. Dünya bir imtihan meydanıdır. İnsan bu imtihan meydanında, kendisini adeta bir rahmet kondağına sararak buraya gönderen, sayısız nimetleriyle besleyip yaşatan Rabbini tanımak ve O'nun rızası çerçevesinde hayat geçirmekle yükümlüdür. Kendisine verilen ömür sermayesiyle dünya ötesinde de devam edecek olan sonsuz hayatı için manevi bir ticaret yapacaktır. Birer çekirdek ve tohuma benzeyen yeteneklerini olumlu yönden filizlendirip geliştirecektir. Buradan da, kendisi için ikinci bir doğumu andıran ölümle sonsuz bir âleme gözünü açacaktır. O âlemde göreceği rahat ve lezzet, dünyada yaptığı iyilikler ölçüsünde olacaktır. Bu dünyada bunca delil, elçi ve uyarılara rağmen Yüce Yaratıcısının emir ve yasaklarını çiğneyenler, öte dünyada Cehennem denilen zindanda cezalarını çekeceklerdir. Cennetin anahtarı imandır. İmanı olan, günahkâr da olsa belli bir süre Cehennemde kaldıktan sonra ebedi mutluluk diyarı olan Cennete girecektir.
İşte elinizdeki eser, bu yolculuğun ve bu konup göçüşün serüvenini en güzel ve canlı tablolar halinde gözler önüne seren nadir kitaplardan biridir, Yazarının, büyük evliya ve ilk mutasavvıflardan olan Cüneyd-i Bağdadi'nin hocası ve İmam Şafi'nin talebesi olması, eserin değerini gösterme bakımından güzel bir ölçüdür. Ayrıca büyük İslam âlimi olan İmam Gazali Üzerinde büyük bir etki yaptığı, Gazâlî'nin, eserlerinde ondan çok yararlandığı da kaynaklarda belirtilmektedir. Eserin, büyük bir ihlas ve derin bir samimiyetle yazıldığı bellidir. Bu nedenle, insan, onu eline alıp okumaya başladığında üslubunun tatlılığı ve etkileyciliğiyle bitirmeden bırakmak istemez.
Eser, değişik dünya dillerine çevrilmiş ve biri Fransa'da diğeri ise Türkiye'de olmak üzere yazarı hakkında -benim bil- diğim- iki doktora tezi yapılmıştır. Özellikle nefsine hitab edici bir üslup kullanması, âyet ve hadisleri ifadelerine sindirerek, kendine has bir biçimde konuyu canlandırması açısından son derece orijinaldir.
Eseri ilk defa Türkçe'ye tercüme ederek ehl-i imanın istifadesine sunmakla güzel bir hizmet yaptığımızı umuyoruz. Kitabın metnine girmeden önce, Ahirete iman ile ilgili giriş niteliğinde bir önsöz koyduk. Daha sonra yazar ve eserini kısaca tanıttık.
Sizi eserle başbaşa bırakırken, istifadenizin bol, dünya ve Ahiretinizin saadetlerle dolu olmasını diliyoruz. Allah'a emanet olun.
Mütercim önsözü
'Elinizde bulunan hacimce küçük, fakat muhtevaca çok büyük eser, hepimizin yolcusu bulunduğu ve ona doğru hızla ilerlediğimiz Ahiret hayatımızda bizi bekleyen gerçekleri ele almaktadır. Bu ebedî gerçekleri bütün açıklığıyla gözlerimin önüne seren kitapla sizi başbaşa bırakmadan önce, İslam'ın getirdiği "Ahiret'e İman" esasını ana hatlarıyla sunmayı uygun gördük. Bu genel bigilerden sonra, çok yoğun ve mesaj yüklü eser okunduğunda daha faydalı olur kanaatindeyiz.
İmam Ahmed bin Hanbel döneminde yaşayan Haris el-Muhasibi, bu kitabında ayet ve hadisler ışığında okuyucunun elinden tutarak, ölüm sonrasında başına gelecekleri adım adım yaşatmaya çalışıyor. Bu kitabı okuduğunuzda Cennetin nimetlerini tatmış ve Cehennemin yakıcı sıcaklığını ensenizde hissetmiş olacaksınız.
Abdülaziz Hatip