Kitapta hoşuma giden başlıkta da yer verdiğim bu şiir sanırım. (Pirinç kuşu öyküsü de yine iyiydi) Onun dışında inanılmaz sıkıcı bir kitaptı. Öykü sevmediğimi bir kez daha anladım. Bu yüzden kitaba dair söyleyecek pek bir şeyim yok. Çünkü kitapta bölüm bölüm yer alan hikayelerin nerede başlayıp nerede bittiğini ve bu hikayelerden ne gibi bir çıkarım yapmamız gerektiği konusunda bir fikir edinemedim. Yarım bırakmak âdetim olmadığından kitabı sabırla bitirmeye koyuldum. Nihayetinde bitirebildim de. Fiyatına göre gerçekten alınmayacak bir kitap olduğunu düşünüyorum. Natsume Soseki'yi severim yazım tarzı da güzel. Ama nedense bu kitabı hiç ilgimi çekmedi. Öykü gibi de değil içeriği. Anı kitabı gibi daha çok. Ve gündelik olayları anlatıyor. Bu özelliği bakımından günlüğe de benzetilebilir. Aslında kitabı aldığına pişman olmuş bile olabilirim. Böyle bir inceleme yazmış olmamın nedeni de bu. Almadan önce iki kere düşünün. Benim gibi sonradan pişman olmayın. Kitap ince görünebilir ama size elinizin altındaki sayfaları unutturacak denli de akıp gitmediği kesin. Yine de Soseki'yi seviyorsanız boş vaktinizi bu kitapla değerlendirmek isteyebilirsiniz.