Tabii şartlarda Moğol liderleri harbe doğrudan iştirak etmez, olan biteni güvenli bir mesafedeki yükseltilerden takip ederek haberciler ve flamalar aracılığıyla çarpışmaları idare ederlerdi. Ancak tıpkı komşu ve kardeş Türk kabilelerinde olduğu gibi, çoğu zaman askerinin önünde savaşan bir han düşüncesi muharebelerde daha keskin ve büyük bir başarı demekti. Üstelik lideriyle omuz omuza savaşmak, askerin sadakatinde, zayıf bahanelerle önüne geçilemez bir yükseliş manasına gelirdi.