Döneminin havasını solumamızı sağlayan, 1920'lerin İstanbul'unu bize aktaran polisiye bir eser.
Olayların mantık çerçevesinde ilerlemesi, realist bir bakış ile yazılması çok hoşuma gitti. Erzurum'da görev yapan doktorun bir hastası aracılığıyla atıldığı bu macera sürükleyici bir şekilde ilerliyor ve olay örgüsünde kendinizi kaybedip kendinizi bir anda kitabın sonunda buluyorsunuz.
Kitabın son sayfasında aslında kitabın devamının olduğunu da öğrendim ve bir sonraki eser olan 'Kan Damlası' kitabını da okuma kararı aldım.
Genellikle uzun ve yoğun anlatımı olan polisiye kitaplar sizin için ağır ve okuması zor geliyorsa bu eser okumak için çok uygun olacaktır.