Gülcan: Bazen, "Mutlu sonlar sadece çocuk masallarında mı var?" diye soruyorum kendime. Bu hikaye, yani benim hikayem gerçek olduğundan, hayat gibi acı bir tadı ve hüzünlü bir rengi var. Çünkü hayat acı çekmektir; çölde bir yürüyüş, yalnızlık içinde bir yolculuk, serapların peşinde aldanılan ve kaybolunan bir gezinti ve sadece binde bir ihtimal, seni besleyen ve devam etmene izin veren vahayı bulmaktır. Ben, gökyüzüne çıktım ve cehenemme indim. Ben, gölgelerin arasına gizlenerek yaşadım ve en saf ışığı gördüm. Ben, gelmiş geçmiş en bilge kadının kölesi Davus; yaşadım, sevdim, yanıldım, öğrendim... Ve bunların hepsini sizlere anlattım.’’

Bazen, "Mutlu sonlar sadece çocuk masallarında mı var?" diye soruyorum kendime. Bu hikaye, yani benim hikayem gerçek olduğundan, hayat gibi acı bir tadı ve hüzünlü bir rengi var. Çünkü hayat acı çekmektir; çölde bir yürüyüş, yalnızlık içinde bir yolculuk, serapların peşinde aldanılan ve kaybolunan bir gezinti ve sadece binde bir ihtimal, seni besleyen ve devam etmene izin veren vahayı bulmaktır. Ben, gökyüzüne çıktım ve cehenemme indim. Ben, gölgelerin arasına gizlenerek yaşadım ve en saf ışığı gördüm. Ben, gelmiş geçmiş en bilge kadının kölesi Davus; yaşadım, sevdim, yanıldım, öğrendim... Ve bunların hepsini sizlere anlattım.’’

Agora Marta Sofia

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülcan