Daha önce iki defa okuduğum bir eserin, bu sefer 1966 basımını okudum.
Çeviri çok çok güzel ve dili günümüz Türkçesinden hiç bir farkı yok. Bir veya iki kelime günümüzde kullanılmayan kelime onun dışında ilkokulu öğrencisinin bile okurken hiç bir zorluk çekmeden okuyabileceği bir çeviri olmuş.
Kitap babalar ve kızları arasındaki ilişkileri anlatıyor.
Gurur, öfke, sevgi, merak, ihanet, pişmanlık, hırs, kişilik çatışması gibi insani duyguları o kadar güzel bir şekilde işlemiş ki, Dostoyevski'ye hayran olmamak elde değil.
Bir kişinin iç dünyasını bu kadar güzel bir şekilde anlatan benim gözümde başka yazar yok.
Tolstoy dış dünyanın, Dostoyevski iç dünyanın yazarıdır diye boşuna denilmiyor.
Kitap kısaca özetleyim. Üç baba figürü var. Birincisi kızını çok seviyor fakat kızının düşmanının oğlu ile evlenmesini kabul edemiyor ve bu konuda nihayet öfkesi bitiyor ve kızını affediyor.
Ikinci baba kızının istemediği biri ile evlenip kendisini fakir bir duruma düşüren kızını affetmiyor fakat kızına olan sevgisini torununa çelişkili bir tutumla belli ediyor.
Üçüncü baba hırslarının kölesi olmuş gayrı meşru bir ilişkiden doğan kızı ile ilgilenmiyor ve sahip çıkmıyor ve kendi hırsarı yüzünden oğlunun hayatına müdahale ediyor.
İç çelişkilerin çok güzel işlendiği yine muhteşem bir Dostoyevski eseri.