Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Efendiler, milletimizin başında, cehil, gaflet ve taassubun ve terakki ve temeddün düşmanlığının, alameti farikası gibi telakki olunan fesi atarak onun yerine bütün medení âlemce serpuş olarak kullanılan şapkayı giymek ve bu suretle, Türk milletinin, medenî heyatı içtimaiyeden, zihniyet itibarile de, hiçbir farkı olmadığını göstermek bir lâzime idi. Bunu, Takriri Sükûn Kanunu, cari olduğu zamanda yaptık. Bu kanun cari olmasaydı, yine yapacaktık. Fakat, bunda, kanunun mer'iyeti de, sühuletbahş oldu denirse, bu, çok doğrudur. Filhakika, Takriri Sükûn Kanununun mer'iyeti, bazı mürtecilerin, milleti vasi mikyasta tesmim etmesine meydan bırakmamıştır. Gerçi, bir Bursa meb'usu, bütün hayatı teşriiyesinde, hiçbir vakit kürsüye çıkmamış ve hiçbir vakit Mecliste, millet ve cümhuriyet menfaatlerini müdafaa için, bir tek kelime dahi telaffuz etmemiş olan Bursa Meb'usu, Nurettin Paşa, yalnız şapka iksası aleyhinde, uzun bir takrir vermiş ve bunu müdafaa için kürsüye çıkmıştır. Şapka iktisasının <hukuku esasiye ve hakimiyeti milliye ve masuniyeti şahsiye hilafında muamele> olduğunu iddia etmiş ve bunun <halka ademi tatbikının temin ve teyit> olunmasıma çalışmıştır. Fakat, Nurettin Paşanın, Millet kürsüsünden galeyana getirmeğe muvaffak olduğu taassup ve irtica hisleri, nihayet birkaç yerde, yalnız birkaç mürteciin, İstiklâl Mahkemelerinde, hesap vermelerile söndü.
Sayfa 715Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Hakkıcan okurunun profil resmi
Tüm Nutuk boyunca belki de en katılmadığım yer olabilir. Fes, şapka, sarık vs bunlara göre medeni olmak veya olmamak saçma bence.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.