Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

464 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Deniz İşçileri'ne büyük bir hevesle başladım. Çünkü Victor Hugo'nun hem anlatımına hem de anlattıklarına bayılıyorum. Hugo, kitabın girişinde şöyle sesleniyor bize: “Din, toplum ve doğa, insanın mücadele verdiği üç alandır. Bu üç mücadele alanı aynı zamanda üç ihtiyacına tekabül eder; inanması gerekir, bundan tapınak doğar; üretmesi gerekir, bundan şehirler doğar; yaşaması gerekir, bundan saban ve gemi doğar. Ama bu üç çözüm, içinde üç savaşı barındırır…” Bu bağlamda din mücadelesini Notre Dame’ın Kamburu’nda, toplum mücadelesini Sefiller’de ve doğa mücadelesini Deniz İşçileri’nde kaleme almış. Deniz İşçileri diğer kitaplara göre az biliniyor. Klasik kitaplar okuduğumuz grubumuzda bir arkadaşımızın tavsiyesiyle gündeme geldi ve hep birlikte okuduk. Konusundan kısaca bahsedecek olursam, silik ve yabani bir tip olan Gilliatt aşk uğruna kalkıştığı çok tehlikeli bir göreve talip oluyor. Sevdiği kızın babasının karaya oturmuş bir gemisinin makine kısmını sökebilmek için haftalarca sürecek bir yolculuğa çıkıyor. Çünkü kız, kim bu görevi yerine getirirse onunla evleneceğini ilan ediyor. Bu büyük mücadele temelinde aşk için gibi dursa da kitap kesinlikle bir aşk romanı değil. Belki de bu sebeple Hugo'nun diğer kitaplarına nazaran daha az biliniyor. Gilliat'ın doğaya karşı verdiği büyük mücadele var asıl. Doğayı oluşturan tüm varlıklar bir kitap karakteri oluveriyor birden. Uzun sayfalar boyunca tek başına bu mücadeleyi veren Gilliatt'ın nezdinde yine insanı, onun dayanıklılığını, psikolojisini, ahlakını, inançlarını anlatıyor Hugo. Güçlü bir motivasyon kaynağınız varsa tüm güçlüklerin üstesinden gelebilirsiniz ama amaçsız kalmışsanız yenilmişsiniz demektir. Onun romanlarında bir mesaj kaygısı vardır ve ahlaksız olanların kaybettiği, ahlaklı olanların da bir şekilde kazandığı görülür. Kaybetmiş gibi dursalar da kazanmışlardır onlar. O, olayları ustaca dizayn eder ve ne olursa olsun ne yaşarsanız yaşayın doğruluktan ayrılmayın diye seslenir okuyucularına. Uzun betimlemeleri ve denizcilik terimlerinden dolayı sıkıcı bulanlar olsa da benim için tek kelimeyle muhteşem bir romandı. Bir de bir ara bizim Türk sinemasındaki Tarkan filmindeki ahtapot sahnesinin burdan ilham alınarak yazıldığını düşündüm:) Özellikle bir ahtapotun insanı nasıl öldürdüğünü tasvir ettiği bölümler tüylerimi diken diken etti. Kitapla alakalı tek sorunum: sonu :( Sonunu sindirmem epey zaman aldı, hala kalbim bir miktar üzgün. Sonu da Hugo'nun mesajlarına dahil diyelim ve konuyu kapatalım. Çünkü ne desem hakkıyla övemeyeceğim. Şimdiden keyifli okumalar.
Deniz İşçileri
Deniz İşçileriVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,723 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.