İlmin en üst basamağı kişinin edep ile haddini bilmesidir. Kişi, kendinde var olan varlığı idrak eder de “ben” dediğinin özünü kavrarsa edep ile asıl varlık karşısında boynunu eğer, böylece asıl ve tek olan varlık karşısında haddini bilir. Bu haddini biliş ile de Rabbinin sonsuz ilminden yine Rabbinin izni kadarı ile nasiplenir. Kendi kendine savrulup toprağa düşen bir tohum yeşerir, ağaç olur belki lakin meyve veremez, verse dahi meyvesi acı veya tatsız olur. Her tohuma bir el lazımdır. İnsan da böyledir. İnsanda ortaya çıkan zuhurun meyve vermesi için ona bir elin değmesi ve o elin onu aşılaması gerekir. Okumaya karar verdiğinizde bu kitabın her satırının içinizdeki tohumu yeşerttiğini ve bir el misali onu aşıladığını, sizi başkalaştırdığını hissedeceksiniz. Anlatılanlar her bir okuyanın gözünde yüreğinde başka başka açılımlar yapacaktır. Bilinir ki ne kadar anlatılırsa anlatılsın hakikat kelimelere sığmaz. Hakikat düşünerek değil ancak yaşanarak anlaşılabilir. Düşünmek o yolda ancak yolumuzu aydınlatan bir kandildir. Unutmamamız gereken en önemli husus da ilmin ancak Rabbimizin lütfettiği kadarının bize ulaşacağıdır. Kitabın son sayfasını okuduktan sonra içinizde yolunuzu aydınlatacak kandiller yanacaktır. Bu yönde eğilimi ve merakı olan herkese Rabia Sultanın yolu yeni yeni yollar açacaktır. “Cemalullah’a vasıl olan umduğuna nail olur.” Eksiklikler ya da hatalar varsa af ola..

Ben RabiaSadiye Erol Aykaç · Nesil Yayınları · 2021862 okunma

·

1 artı 1'leme

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

•• M ••