Cumhuriyetin yüzüncü yılında, Atamıza elimizden geldiğince sahip çıkmak için onun hayatını, bir milletin destanını içeren, bir umudun nasıl yoktan var edildiğini en net ifadelerle içeren pek kıymetli bir eser ile karşı karşıyayız. Cumhuriyete sahip çıkmaya çalışanların içinde sorsan adamakıllı Cumhuriyet'in ilan ediliş tarihini dahi tam olarak bilmeyen büyük bir kitle ile karşı karşıyayız. Cahiliz fakat işin daha kötüsü bildiğimizi sandığımız bilgi kırıntılarımız sayesinde kendimizi en bilgili sanma gaflet ve dalaletindeyiz. Belki de hatta hıyanetindeyiz.
Bizleri yok olmanın bile eşiğine getiren bir çöküş devresi yaşadı toplumumuz ve hâlâ daha yaşıyor bence. Bu ise yanlış düşünceler ve yanlış zihniyetler sebebiyle bizleri her gün her saat biraz daha geriletiyor. Bu çöküş sadece madden olsaydı bir şekilde kazanır yerine yenisini koyardık belki lâkin ahlaki ve manevi çöküşümüz bizi durdurulamaz uçurumlara sürüklüyor. Belki de geçmişe de bakıp da aynı sorunlardan muzdarip olunduğunu gördükçe galiba biz de bize biraz fazla anlam yükledik diye düşünmeden edemiyor insan.
Din tüccarları o zaman da vardı, şimdi de var.Cumhuriyet düşmanları o zaman da vardı, şimdi de var. Bu kelimeyi ağzına bile almaktan imtina edenler, Cumhuriyet ilan edildiğinden beri bir hummaya tutulmuşçasına sağa sola saldırmaya, kendilerini hiç bir zaman adam yerine koymamış saltanata bağlılıklarını bildirmeye devam ediyorlar.
Halka beş vakit namaz tavsiye ve nasihat edenler ömründe kaç defa namaz kılıp neyi hakkıyla yerine getirmişler bu zamana kadar?
Milleti kandırarak çıkarlar sağlayanlar bu kötü emellerinden asla vazgeçmediler ve halkı sömürmekten asla vazgeçmeyecekler.
Televizyon skeçlerine dahi konu olan hacı hoca düşkünlüğümüz ve bunun ardındaki cahilliğimiz durumumuzu trajikomik bir hale getirmekten öteye geçemiyor. Bundan kurtulmanın yegâne çaresinin eğitim ve yeterli muhakeme yeteneğinden geçtiğini idrak edebilecek seviyeye gelebildiğimiz vakit tüm din tüccarlarının önüne geçeceğimiz de kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Atamızın tam da işaret ettiği o günleri yaşamaktayız ve cumhuriyetimize olanca gücüyle saldıranlara karşı topyekün bir kuvvetle, tüm topumuzla tüfeğimizle sahip çıkmak atamıza olan yegâne görevimizdir belki de..
