Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir çemberdir aşk...
“Gittiğine göre bir derdin olmalı...” dedi utandırmak istemiyor gibi yüzüme bakmadan. “Dünya istediğin yönde gitmiyorsa, sen gittiğin yönü değiştir” derler... “Bu kitaplar tam sana göre... Aradığın cevapları verirler mi bilmiyorum ama yoldaşlık ederler merak etme. Güzel sakla kitapları... Kıymeti bilinmeyen insan nasıl üzülürse kitaplar da kıymeti bilinmediğinde, okunmadığında öyle üzülürler.” “Çok teşekkür ederim ama param yeter mi ki üçüne?” Bu ikisine yeter paran... Üstteki kitaba kimsenin parası yetmez ama. O satılık değildir. Parayla satılmaz. Sende gördüğüm şeyin hürmetine hediye etmek istedim. Herkesin kendince bir sevgi çemberinin olduğuna inanırım ben. Kiminde geniştir o çember kiminde dar. Bir kez o çemberin içine girdin mi, artık o kişiye nazın da geçmeye başlar, hoşgörün de genişler. Sabah misafiri oldun bu ihtiyarın, bu arkadaşlığa hediyem olsun” dedi. Bahsettiği sevgi çemberinin içine almıştı sanki beni. Ne diyeceğimi bilemedim bir an... Hazırlıksız yakalanmıştım. “Belli ki özel bir kitap bu... Ben almayayım onu ne olur ne olmaz.” “Asıl bunu al. Diğer ikisini bırak istemiyorsan. Haritası olmadan kaybolsa da bir şekilde yolunu bulur insan. Ama gönülde yol bulunacak kadar ömür verilmemiştir insana. Sevdim seni genç adam... Aşk yolculuğun tamamlanmadan bitmesin dünya yolculuğun. Oku bu kitabı... Her zaman değil, hissettiğinde oku. İyileşmek ve tamamlanmak için oku. Herkes aşkın peşinden koşar ama herkese nasip olmaz aşkın ağırlığını sırtlanmak. Yükü ağır gelir, yolu uzun gelir...” Çayımın son yudumunu içmiştim ki “Hadi yolun açık olsun” dedi... “Dünyadaki tüm kötülükler yeterince ince olamayan ruhlar tarafından gerçekleştirilir” dedi sahaf. “İncelikler ve sevgi kurtaracaktır dünyayı...” Dükkândan çıkınca kitapları sırt çantama koydum hemen... Biri hariç... Trene bininceye kadar bekleyebileceğimi sanmıyordum. Yürürken sağını solunu karıştırmaya başlamıştım bile. Sararmış eski sayfalar, kimi yırtık, kimi yaralı, kimi tamir edilmiş... Cildi belli ki sonradan yapılmış... Daha yeni, daha temiz, daha parlak çünkü. Kitabın adı da yazılmamış yeni cildin üzerine... Muhtemelen sahaf kendi ciltleyip onarmıştı bu kitabı. Merakım giderek daha da artıyordu kitabı incelemeye devam ettikçe. İçinde beni bambaşka bir dünyanın beklediğinden neredeyse emindim. Yürürken düşmemek için tek gözümle yolu gözetirken diğer gözümle de kitaba bakmaya devam ediyordum. Kapağını açıp baktım ilk sayfasına... Yer yer silinmiş siyah harflerle eski kitaplara özgü bir yazı fontuyla yazılmış ismini okudum kitabın... Bir Çemberdir Aşk.
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.