Başrolünde tek başlarına mücadele eden kadınların hatta daha çoğunlukla annelerin olduğu her biri birbirinden başarılı on bir öykü…
Kimisinde kürtaj masasında bir kadın…
Kimisinde çocuklarıyla evde yalnız korkmuş bir anne…
Kimisinde göğsündeki yumrudan korkup gittiği muayene odasında beklerken şiddete uğramış bir başka kadının hikayesini okuyan bir anne…
Kimisinde ise evli aşığından doğumgününde bir tanecik mesaj bekleyen aşık kadın...
Erkeklere pek yer verilmemiş. Babalar deseniz var , çekip gitmemişler ama yoklar.
Her bir öykü yalın bir dil ve zahmetsiz bir anlatımla (Ernaux tarzı tam da) bile o kadar insanın içine nüfuz eder nitelikte ki etkilenmeden kitabı kapatmak mümkün değil. Nasıl etkilenilmesin ki zaten!
Her kadının empati duyabileceği yaşantılar…
Okurken hem
Annie Ernaux bütün kitaplarına gittim geldim hem de
Zeynep Kaçar ’ın Tanrı ve Memeli Hayvanlarına. Her birini şöyle aralarda yavaşlamak ve soluklanmak adına mutlaka okuyunuz.
*Öykü kitaplarında ilerleme kaydediyorum. Başarılı öykü kitaplarına denk gelişlerim büyük şansım.