Yazar öncesinde şunları söylüyor:
"Samimiyet bu sebeple, merhamet ya da empati gibi sosyal bir duygudur. Samimi olmak, en başta kişinin kendisini rahatlatır. Bizler samimiyet deyince, insanların dürüst olmasını anlasak da aslında samimiyet, evrendeki enerji ile ahenkli olmak demektir.
Samimiyetin olmadığı yerde insan, tabiattaki ahenge değil, kendi ahengine uyar. Düşünce ve duyguları farklı yönlerde olan kişi çarpık şekilde ilerler; bir bakıma kendisini israf eder."
Kişi yaratılan doğanın zıddına göre hareket ederek kendini tüketmiş,benliğine ihanet etmiş olmaz mı?Bunu yapmak hangi bakımdan samimiyet olarak algılanabilir? Var olanı kabul etmeden(öznel,nesnel) samimiyetten bahsedebilir miyiz?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.