İNSANLIK TARİHİNİN KARA LEKESİ: 1864 Çerkes Sürgünü ve Soykırımı Yaşanan çok büyük bir trajediydi. Bu duruma göç demek hafif kalır. Masum insanların çeşitli hastalıklardan, açlıktan ve en önemlisi türlü eziyetlerle hayatını kaybetmesi kesinlikle bir cinayetti. Zorla öz vatanlarından sürülüp geri dönülmesine olanak tanılmaması, köksüzleştirilmeleri tamamen imha edilmeleri demekti. Bu bir soykırımdı. Tarihin en acı olaylarından biriydi. 21. yüzyılda yaşarken 1860'ları anlamak belki zor gibi gözükebilir. Ama tarihin tozlu sayfalarını araladığımız zaman savaşlarda ve göçlerde önce insanlığın öldüğünü görmek zor değil. Yazarımızda bunu romanında çok net ifade etmiş, geçmişe âdeta ışık tutmuştur. Neri'nin satmak istediği küpün içinde sıradışı bir şekilde bulunan mektuplar, tarihin gizemini içinde barındırırken aynı zamanda kendi özüne de yolculuktur. Çünkü hayatı zorluklarla ve acılarla yoğrulan bir kadındır. Hayatındaki problemleri cesurca aldığı kararlarla çözmeye çalışırken bu mektupları okumak ona rehber olur. Okudukça farkına varır ki Kuzey Kafkasya'dan Osmanlı'ya sürgün edilen Çerkeslerin yaşadığı acılar hâlâ bakidir. Janset-Jankat-Elbruz üçgeninde yaşanan duygu yüklü aşk ise etkileyicidir. Bahsedilen mektuplar tarihi değer taşıyan bir roman olarak anneannesi tarafından kaleme alınmıştır. Ailesinden yadigârdır. Hem kendi hayatı hem de anneannesinin gerçeklere dayanan çarpıcı romanı yazarımızın anlatımıyla paralel olarak ilerlemektedir. Sema Soykan, Çerkes halklarının kültürlerine, tarihlerine, sürgüne dair, titiz ve uzun soluklu bir araştırmanın ürünü olan romanıyla okurların karşısında. Adsız Roman'ı mutlaka okuyun, okutturun...

Adsız Roman 1864Sema Soykan · Alfa Yayıncılık · 2018487 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar