Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Paşa tekrar bir sigara yakıyor ve birkaç yaprak daha çevirdikten sonra, haritasını alıp şöyle izah ediyor: "Bu esnada Conkbayırının cenubundaki 261 rakımlı tepeden sahilin tarassut ve teminine memuren oralarda bulunan bir müfreze efradının Conkbayırına doğru koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm. Size şu muhavereyi aynen okuyacağım! Bizzat bu efradın önüne çıkarak: - Niçin kaçıyorsunuz? dedim. - Efendim düşman! dediler. - Nerede? - İşte, diye 261 rakamlı tepeyi gösterdiler. Filhakika düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve kemali serbestiyle ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün: Ben kuvvetlerimi bırakmışım, efrat on dakika istirahat etsin diye… düşman da bu tepeye gelmis… Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman, benim bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek fena bir vaziyete duçar olacaktı. O zaman artık bunu bilmiyorum, bir muhakemei mantıkıye mi dir, yoksa sevkı tabif ile midir, bilmiyorum; Kaçan efrada: - Düşmandan kaçılmaz, dedim. - Cepanemiz kalmadı, dediler. - Cepaneniz yoksa, süngünüz var dedim. Ve bağırarak bunlara süngü takdırdım. Yere yatırdım. Ayni zamanda Conkbayırına doğru ilerilemekte olan piyade alayı ile cebel bataryasının yetişebilen efradının " marş marş, la benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir zabitini geriye saldırdım. Bu efrat süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yattı. Kazandığımız an bu andır.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.