Gönderi

Bilgiye saygının hiç yaşanmadığı, buna karşılık ezbere olan tapınmanın yüceltildiği kilise disiplini karşısında aydınlanma çağı ile birlikte insan bilgisinin mutlaklığı ilkesi benimsendi. Kant'ın ortaya attığı "bilmeye cüret et" ibaresinden anlaşılıyor ki, bütün Ortaçağ boyunca Avrupalı bilmeye bile cesaret gösterebilmiş değildir. Ama bir kere bu yola girdi mi, bu sefer de önceden kendini körükörüne bilgisizliğe mahkûm edişine benzer bir tavırla pervasız bir bilme tapınmasına girişti. Bilmeyi körükörüne yüceltir oldu. Önceden bilgi konusunda inancın aydınlatıcı etkisini yaşamayan, elbette inancı bir kenara ittiği zaman elinde yalnızca bilmesinin ürküntüsünün kaldığını görecekti.
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.