Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir hafta geçmişti. Selma'nın aşkı tek eğlencemdi, geceleri benim için mutluluk şarkıları söylüyor, yaşamın anlamını ve doğanın sırlarını açıklamak için şafakta uyandırıyordu. Kıskançlıktan uzak, zengin ve ruha asla zarar vermeyen bir aşktı o. Ruhu bir mutluluk banyosunda yıkayan derin bir sevgiydi, doyurulduğunda ruhu cömertçe dolduran bir sevgiye duyulan açlıktı; ruhu sıkıntıya sokmadan umutlandıran, dünyayı cennete, yaşamı tatlı ve güzel bir düșe çeviren bir duyarlılıktı. Sabahları kırlarda yürürken doğanın uyanışında sonsuzluğun emarelerini görür, deniz kıyısında oturduğumda sonsuzluğun șarkısını söyleyen dalgaları ișitirdim. Sokaklarda yürüdüğümde gelip geçenlerin görüntüsünde ve çalışanların hareketlerinde yaşamın güzelliğini ve insanlğın ihtişamını görürdüm. O günler hayaletler gibi geçti, bulutlar gibi yok oldu ve kısa bir süre sonra bana keder yüklü anılardan başka hiçbir şey kalmadı. Baharın güzelliğini ve doğanın uyanışını seyrettiğim gözlerim fırtınanın öfkesinden ve kışın sefaletinden başka bir șey göremez oldu. Daha önce keyif içinde dalgaların șarkısını dinleyen kulaklarım artık sadece rüzgarın ulumasını ve denizin uçurumlara öfkesini işitebilir hale geldi. Hayal kırıklığı ve başarısızlık insanlığın yorulmak bilmez gücünü ve evrenin şanını gözleyen ruha eziyet etmeye bașladı. Hiçbir sey o aşk günlerinden daha güzel ve hiçbir șey o korkunç keder gecelerinden daha acı değildi.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.