Dünya bir oyun alanıydı ve herkes kendisi için yazılmış senaryoyu tüm ciddiyetle oynuyordu. Rolünü beğenip beğenmeme veya tehlikeli anlarda dublör kullanmak gibi lüksü de yoktu bu oyunda. Nasılsa o şekilde oluyor, içine silmeyen yerlerde olmadı baştan deyip sil baştan yaşanmıyordu yaşanacak olanlar. Ne mutluluğu seçebiliyordu ne de acıyı.