O güne kadar İbranice metinlere çok az ilgi vardı. Hoşgörü yoksunu yeni nesil din adamlarının yobaz vaazlarına göre, Yahudiler öğrenilecek kadim bir bilgeliğe sahip bir halk değildi, onlar da paganlar gibi Kilise’nin düşmanıydı. İoannis Hrisostomos şöyle demişti: “Sinagog yalnızca bir umumhane değildir... aynı zamanda hırsızların ini, vahşi hayvanların barınağıdır... ifritlerin meskenidir... putperestliğin yeridir.”’ Hrisostomos’un yazıları daha sonra Nazi Almanyası’nda büyük bir coşkuyla yeniden basılacaktı.