open.spotify.com/track/0NPC55D18...
Bana hep aynı şeyi söylüyordu: Buyurun, başlayın.Sanki her buluşmamız ilk ve yegâneymiş gibi. Her görüşme bana asla gelişmeyen bir romanın giriş bölümü gibi geliyordu.
Ne anlatıyordum ona? Rüyalarımı, karabasanlarımı, saçmalıkları. Kimi zaman annemin öfke nöbetlerini, beni insan olarak etkilemiş olan yaygaralarını, kendinin kesinlikle anımsamadığı korkunç anları. Hakkımdaki yargılarını sıralıyordum. Beni ne zaman ve nasıl kılıçtan geçirdiğini. Artık neredeyse ağırlığı kalmamış olan engelleyici anne, yaşlılığında zar zor hareket eden istilacı anne. Erkenden, ben neredeyse on beş yaşındayken kaybedilmiş baba.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.