"Beklenmeyenden kaçış yoktur. Hayat, günbegün yaşanır."
Pulitzer Ödüllü Jhumpa Lahiri'nin yeni romanı Olduğum Yer bir kadının iç sesinden gözlemlerini ve yaşadıklarını anlatan kısa bir roman.
Kitap kırklı yaşlarının ortalarında, üniversitede edebiyat öğretmenliği yapan, yalnız yaşayan bir kadınla buluşturuyor bizi. Yaşadığı şehri onunla adım adım dolaşmaya başlıyoruz. Sokakta yürüyor, trene biniyor, kitapçıya, okula, markete gidiyor, evinde, aynada, deniz kıyısında, annesinin evinde, gün doğumunda, yatakta, iki adım ötesinde bazen de hiçbir yerde ona eşlik ediyoruz. Kitap kısa kısa yazılmış kırk altı bölümden oluşuyor ve yukarıda bahsettiğim mekan ve durumlar bu bölümlerin başlıklarının bazıları sadece.
Aslında kitap bir romandan çok günce gibi yazılmış, zamandan ziyade mekanlara , yaşananlara, gözlemlere odaklanıyor. Yalnız bir kadının hayatla, ailesiyle ilişkisini sorguladığı, ister biraz hesaplaşma, biraz iç döküş deyin, ister hayal kırıklıkları ve çocukluk travmaları ile yüzleşme, asıl mesele hepsi bir araya geldiğinde hayat yolculuğunun ortasında bir kadının yolunu kaybetmesine çıkıyor.
Kitap her ne kadar daha çok kadın okuyucuya hitap eder gibi görünse de aslında herkesin okuyup kendisine dönüp bakmasını sağlayacak bir kitap. Yazarın kullandığı naif dil sayesinde de konu biraz depresif de olsa çok da rahat okunuyor.
"Hayat kısa, kuşlar uçuyor" diyor ya Cemal Süreya, işte belki ara ara hayata bir dönüp bakmak, belki yolu değiştirmek gerek.
Keyifle okunsun...