İbn Haldun 14. yüzyılda Tunus'da doğuyor. İyi bir eğitim alıyor daha sonra devlet kademesinde çeşitli görevler üstleniyor. Bürokrattan ziyade siyasi kimliği ağır basan bir adam. Bu durum onu insan ve toplum realitesini sahada görme fırsatı sunuyor. Masa başında insan ve toplum üzerine bir çok fikir, teori inşaa edebilirsiniz fakat gerçek hayatta bunun bir karşılığı olmayabilir ki olmuyor çoğu zaman. Real hayat insanın suratına çarpıyor. Masa başı fikirlere uymayan, onların dışında bir çok değişkeni beraberinde getiriyor. İşte İbn Haldun burada diğerlerinden ayrılıyor. Uzun seneler yürüttüğü siyasi kariyeri ona insan ve toplumun tabiatına dair -masa başında kavranması zor- pratik bilgiler veriyor. O da bu pratik bilgileri deha çapında zekasıyla sistemleştiriyor. İbn Haldun da pratik bilginin ne kadar önemli olduğunun farkında. Topluma dair teorik bilgiler sunan filozofları "sizin anlattığınızın realitede bir karşılığının yok" diyerek eleştiriyor. Gerçekten şunu belirtmeliyim İbn Haldun müthiş bir adam. Deha çapında zeka seviyesi kitabı okudukça yüzünüze çarpıyor ve ufkunuzun genişlediğini hissediyorsunuz. Mukaddime, İbn Haldun'un deha çapında zekası, teoriğin yanında pratiğe dair bilgisinin birleşimiyle eşsiz bir kitap olarak önümüze çıkıyor. Kitap ağır bir kitap. Bu tip kitapları okumayı sevmeyen okurlara, içindekiler bölümünden ilgi çeken kısımları seçerek kitaba alışmalarını tavsiye ederim. Asabiyet teorisi, hadari-bedevi kavramları, devletleri yıkılışa götüren faktörler gibi bölümler özellikle iyi okunmalı. Daha iyi anlamak için makalelerle de desteklenmeli. İhsan Fazlıoğlu'nun Mukaddime serisi youtubedan izlenebilir. Kitabı bitirdikten sonra topluma ve insan tabiatına dair farklı bir perspektif edinmiş olucaksınız. Kesinlikle her insanın okuması gerek bir kitap. Not: Hangi tercümeden okuyacağınıza dikkat edin.

Mukaddimeİbn-i Haldun · Yeni Şafak · 20041,246 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yusuf gargu