Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tarihte önemli kadın yok demek ki kadınlar yetersiz diyen erkekler o sırada...
Kadınlar, çevrenin taleplerine başarıyla uyum sağlamak için gerekli olan bedensel ve zihinsel fonksiyonlar açısından erkeklerden daha aşağı görüldü. Sonuç cinsiyetler arasında işlevsel bir eşitsizliğin olduğu fikrinin yaygın olarak kabul görmesi oldu. Daha popüler bir başka teoride yüksek eğitim gören kadınların fiziksel ve duygusal zarar gördükleri şeklindeydi. Hall eğitimli kadınların adet görme döngülerinin bozulduğunu ve böylece annelik dürtülerinin zayıflamasıyla anneliğe yönelik biyolojik şartlarını tehlikeye attıklarını iddia etmişti. Hall'a göre eğer kadınlar eğitilecekse "anneliğe yönelik eğitilmelidir". 1873 yılında Harvard'ın ilk tıp fakültesi profesörlerinden Edward Clarke yüksek eğitimin kadınlar üzerindeki etkilerini şöyle dile getirmişti: "Kocaman beyinler ve çelimsiz bedenler; anormal derecede aktif bir beyin ve anormal derecede zayıf bir sindirim; akıp giden düşünceler ve kabız olmuş bağırsaklar". Ayrıca "Her iki cins için aynı eğitim Tanrı ve insanlık önünde bir suçtur" uyarısında bulunmuştu. 20. yüzyılın ilk yıllarında iki kadın psikolog cinsiyetlerin işlevsel eşitsizliği kavramına başarıyla karşı çıktılar. Helen Bradford Thompson Wooley ve Lena Stetter Hollingworth işlevsel psikolojinin ampirik tekniklerini kullanarak Darwin'in ve diğerlerinin kadınlar hakkında yanıldıklarını ortaya koydular. Bugün psikoloji alanında doktora derecesi alanların yarısından fazlası kadındır. Yüksek lisans öğrencilerinin üçte ikisi ve lisans öğrencilerinin dörtte üçü kadındır. Bununla birlikte şimdiye dek gördüğümüz gibi, psikoloji tarihi erkeklerin etkisi altındadır. Bunun sebeplerinden birisi psikoloji alanında akademik kariyer yapmak isteyen kadınlara yönelik ayrımcılıktı. Kadınlar yüksek lisans eğitimleri ve iş imkanlarında kısıtlamalarla ve adaletsizliklerle karşı karşıya geldiler. Margaret Washburn'un Columbia Üniversitesine bir kadın olduğu için kayıt yaptırmasına izin verilmediğini hatırlayın. 1892 yılından önce Yale ve Chicago Üniversiteleri ile diğer birkaç enstitü, kadınları yüksek lisans öğrencisi olarak almak üzere fikir birliğine varamamışlardı. Psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak resmen kurulmasından sonra yaklaşık 20 yıl boyunca kadınlar için psikolog olmak ve alanın gelişimine önemli katkılarda bulunmak çok zordu.
Sayfa 275Kitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.