Ciltler dolusu kitap ateşin üstüne savrulurken bir Nazi konuşmacı bağırıyordu: “Ruhu yok eden, cinsel yaşamı abartanlara karşı -insan ruhunun asaleti adına- size bir Sigmund Freud yazısını yakmayı teklif ediyorum!”.
Freud; “Bizimki de ne ilerleme! Orta Çağda olsa beni yakarlardı, bugünlerde kitaplarımı yakmakla tatmin oluyorlar.” yorumunu yaptı.
21 Eylül 1939’da Schur’a bu konuşmalarını hatırlattı. “Zamanım geldiğinde yarı yolda bırakmayacağına söz vermiştin. Artık sadece işkence çekiyorum, yaşamanın bir anlamı kalmadı.” Doktor Freud’a aşırı dozda morfin verdi ve 12 saat sonra dozu yeniledi. Freud komaya girdi ve yıllarca çektiği acılar 23 Eylül 1939’da son buldu.
Beyin epifizi: beyinde ne görev yaptığı tam bilinmeyen ancak ışığa karşı duyarlı olduğu sanılan küçük bir parçadır. (Ruh ve bedenin birleştiği noktadır.)
Kitap önerisi isteği üzerine,hem Psikoloji Öğrencileri hem de Psikoloji meraklıları için kendi okuduklarımdan bir derleme yaptım.Aşağıda ki eserlerin yanı sıra daha başka önemli eserler de vardır,bu konuda lütfen yalnızca aşağıdakilerin temel olduğu anlaşılmasın.
Dr.Francine Shapiro
Berkeley, ölümün tek işaretinin çürüme ve kokuşma olduğuna inandığı için , kendi isteği doğrultusunda çürüyüp dağılana dek yatağında bırakılmış ve bu olmadan önce gömülmek istememişti.
Thompson Wooley, kadınların biyolojik olarak erkeklerden aşağı olduğu yolundaki Darwin'ci düşüncenin ilk deneysel testini yapmıştır. Sonuç olarak, kadınlar ve erkeklerin motor yetenekler, duyusal eşikler gibi birçok konuda çok az fark gösterdiklerini bulmuştur. Görülen küçük farklılıkların ise yetiştirilme tarzından (kız ve erkek çocuklara yönelik beklentinin farklı olması) kaynaklandığını bulmuştur.
Modern psikoloji tarihî kitabını okuduğum kadarıyla yazıya aktarmaya çalışacağım. Özenle, sağlam kaynaklardan ve birçok önemli yazarların katkısıyla yazılmış önemli bir psikoloji kitabıdır. Kalın ve fazlasıyla detaya inmiş bir kitaptır. Psikolojiye yeni başlayanlar için şahsımca bu kitabı tavsiye etmiyorum. Çok fazla bilgi mevcut olduğundan ötürü hâliyle benim de psikolojiyi yeni kavramamın verdiği acemilik ile kitap bunaltıcı geldi. Psikolojiye yeni başlayanlar için de aynı durum geçerli olacağını düşündüğüm için yazıya dökmek istedim. Psikolojiyi iyi kavrayıp, kitabı kaldığım yerden devam ettirmek istiyorum. Böyle daha iyi olacağını düşünüyorum.
Modern Psikoloji Tarihi kitabı psikolojinin felsefeden ayrılıp nasıl ayrı bir bilim dalı olduğunu bize tarihsel süreçlerle anlatıyor. Kitabımız 15 bölümden oluşup her 1-2 bölümde farklı bir ekolden, bunların savunucularından, gelen
eleştirilerden bahsediyor. Kendi yorumuma gelirsek kitap çok hoşuma gitti bana göre akademik seviyeye yakın bir eser, eğer daha önce hiç psikoloji tarihiyle ilgili bir kitap okumadıysanız, bu biraz ağır gelebilir.
Psikoloji tarihini şartlar ve durumların hazırladığı zemini de içine katarak anlatan bi kitap. Aslında bi ders kitabı ama lisans eğitimimden altı sene sonra okumanın daha bütüncül bi bakış açısı sağladığını söyleyebilirim . Psikolojinin felsefeden ayrılıp kendi başına bi bilim dalı olma süreci ve gelişimini yazarların kendi makalelerinden örneklerle pekiştirip anlatmasını çok sevdim. Koca kitapta psikoloji alanıyla ilgilenen onca bilim insanının bi tanesi mi normal bi hayat yaşamaz :) sanırım bu alanla ilgilenmemize bize güdüleyen de bu . Belki de psikolojiyle ilgilenen her birey biraz da kendi psikopatolojisinin peşinde. Alanla haşır neşir olan herkesin keyif alacağını düşündüğüm bi kitap . Kimine göre ansiklopedi gibi gelebilir ama psikoloji alanında lisans eğitimi olanları tatmin edecek bi içeriğe sahip. Ben sevdim