Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hakikat Arayışı ve Kendi Hikâyemiz Hakikat, kendisini savunacak birileri varsa anlamlıdır ve hakikat görevini görür. İnsanın yaşam hikâyesindeki en önemli amaçlardan bir tanesi de bir hakikate sıkı sıkı bağlı kalarak onu bir meşale gibi hayatın dar sokaklarında gezdirmek ve insanların karanlıklarına o hakikatin ışığıyla aydınlık taşımaktır. Bugün yaşadığımız dünyada ise hakikatin ne olduğuna dair verilecek cevaplar çok çeşitlenmekte ve hatta manipüle edilerek hakikatin şekilleri değiştirilmekte, günün sonunda insanlara ya inanılacak bir hakikatin olmadığı dikte edilmekte ya da eldeki hakikatin herkesi bağlayan bir şey değil sadece kişinin kendisine özel olduğu kanıtlanmaya çalışılmaktadır. Hakikati olmayan insan, ipi kopmuş bir uçurtma gibi esen rüzgâr karşısında savunmasız, yönsüz ve amaçsız bir şekilde gökyüzünde salınıp durur. Rüzgâr onu nereye isterse oraya yönlendirir. Bu yüzden içinde yaşadığımız zamanda da duran, düşünen ve kendi hikâyesi etrafında bir yol çizen insan, sistem tarafından istenmeyen, sorun çıkartan ve her an sistem için risk oluşturabilecek bir tehdit olarak görülür. Çünkü kendi hikâyesine inanan insan öngörülemezdir, oysa dijital evrenin en temel kuralı öngörülebilirliktir. Öngörülebilir olan kâr getirir, sistemin sağlıklı işlemesine yardımcı olur ve her şeyden önemlisi de zamanın rüzgârına kapılarak istenilen yere çekilebilir.
Otur Baştan Yaz Beni /Ahmet Melih KARAUĞUZ
··
1 artı 1'leme
·
167 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.