“ Tarih, utanmaz bir sırnaşıktır, bugünün içine sızmak için firsat kollar ve hatta geleceği bile hesap eder. Fitnecidir, ikna edicidir. Unutturur ve aynı şeyleri tekrar tekrar yaşatır." s.25.
“‘Gençlik... dedi. 'Sabah çiyi sanki. Uyku
mahmurluğundan kurtulup tam tadını çıkaracakken, geçiveriyor... " s.123.
"Sebep sensin gönülde ihtilale." s.126.
"Hayat çok uzun bir yoldur, ne zaman biteceği bilinmeyen." s.151.
"Benim mülahazalarıma kalırsa, dünyada esas olarak iki çeşit aşık vardır. Aşkın acısını çekmeyi sevenler ile, sefasını sürmeyi sevenler. Sefasını sürmeyi sevenler benim gibi kaprisli, tabiri caizse egoist olurlar. Sevgili her halde ve zamanda aşığına tâbi olmalı, hiçbir şey aşığın geri çevrilmesine sebep olmamalıdır. İkinci nev'iden aşıklar ise tam aksidir. Sevgilinin rahatı, huzuru, saadeti için, kendi arzularına gem vururlar. Canan tam mânâsiyle kavuşuluncaya kadar candan evvel gelir." s.173.
"Pencere önünde unutulmuş, bir hevenk biber gibiyim, sen yoksun. Kuruyum, acıyım, unutulmuşum. Toz tuttum, yıllardır el sürülmemiş kitaplar gibi. Sen
ölünce ben öldüm biliyorsun." s.216.