Merhabalar, bugün sizlere 2023’ün son demlerinde okuduğum ancak henüz yorumlayabildiğim bir eserle geldim:İnsanlığımı Yitirirken.
Osamu Dazai tarafından kaleme alınan bu eser, otobiyografik ögeler içermekte. Dazai’nin yaşamı ile Yozo’nun hikayesi arasında trajik benzerlikler yer almakta. İkisi de ayrıcalıklı bir yaşam sürmelerine rağmen, içsel çatışmalar yaşamaları, intihar girişimleri ve bağımlılıkları gibi ortak noktalar, eserin aslında ne kadar derin olduğunun bir yansımasıdır.
Kitap, isimsiz olan anlatıcımızın eline üç resmin ve defterin geçmesiyle başlıyor. Bu resim ve defterler, Oba Yazo’nun giderek yozlaşan hayatını anlatmaktadır. Böylece sayfaları çevirdikçe onun en karanlık düşüncelerini, hislerini öğreniriz.
Yazo’nun kitap boyunca çevresindekilere bir palyaço gibi numara yapması bizlere çok da yabancı gelmez çünkü hepimiz aslında hayatımızın her alanında bunu yapmaktayız. Sadece bazılarımız oyuna kendini fazla kaptırır, canlandırdığı karaktere daha fazla anlam yükler. Ancak bazılarımız ise bu durumda bir hiçlikle karşılaşır. İletişimin aslında ne kadar işe yaramadığını görmek ve anlaşılmanın imkansızlığını keşfetmek ağır gelir onlara tıpkı Yazo gibi. Böylece kendimizi çevremizdekilerden soyutlarız. Bir yere ait olamama korkusu bizi derinden sarsar.
Kitabın konusu aslında çok çarpıcı ve trajik olmasına rağmen genel olarak baktığımda beni çok etkilemediğini söyleyebilirim. Bunun sebebinin ise eserin dilinin çok yüzeysel kalması olduğunu düşünüyorum. Yazo’nun hisleri bana tam olarak geçmedi. Ancak her okuyucunun farklı bir deneyim yaşadığı, eserlerin ve karakterlerin algılanma biçimlerinin öznel olduğunun da farkındayım. Bu sebeple belki ileride bir şans daha vermeyi düşünebilirim.