Bu kitabı yazmamdaki amaç onbİnlerce Ömer Faruk'tan birİ olmamak tır. Onbinlerce hatta yüzbinlerce Ömer Faruk'un içinden sıyrılıp farklı ve sıradışı Ömer olmak isteği bana bu kitabı yazdırdı. Altı milyarın içindeki farklı İnsanlardan olmak İstiyorum. Eğer öğretmensem 60 0 bİn öğret menden biri olmak istemiyorum. Eğer öğrenciysem 15 milyon öğrenciden biri olmak istemiyorum. Eğer doktorsam 200 bin doktordan biri olmak istemiyorum. Eğer mühendİssem 250 bin mühendisten bİri olmak istemi yorum. Eğer işçİysem 20 milyon İşçiden birİ olmak istemiyorum. Eğer insansam dünyadaki 6 milyar insandan biri olmak istemiyorum. Kısacası ben farklı olmak istiyorum. Farklılığı insanlığa fayda olarak, herkesin bilmediğini bilmek olarak, herkesin algılayamadığını algılamak olarak görüyorum. Farklılığı herkesin dışında biri olarak görüyorum. İşte acılar da böyle... Sıkıntılar, çileler, farklılık yaratır İnsanda. Çok eski tarih lerden günümüze kadar, insanlık tarafından tanınan, bilinen şahsiyet var dır. Bu şahsiyetleri yüzlerce, binlerce yıldır İnsanlığa tanıtan güç, onların çektikleri acılı, çileli, ızdıraplı hayatlarından erdemi ve insanlığı kavramış olmalarıdır. Ve en büyük ödül ve servet de sonunda onların olmuştur. Türlü zahmet, zorluk ve sıkıntıyla geçen hayatım kendisine yüklenmiş eziyet olarak gören kişi başarı ve mutluluğa kapısını kapatmış kişidir. Almasını bilen için yaşanılan acılar, baştan beri varlık ve bolluk içerisin de mutlu görülen insandan daha fazla mutlu eder insanı. Acılar ve sıkıntılar içerisinde yaşamak zorunda olan fakat kendine dürüst, duygusal ve mânâ yüklü dünya kuran insan bir müddet sonra tahmin edemeyeceği başarının sahibi olur. İllâ acı mı çekmek gerekir bir şeylerde başarılı olmak için? Tabiiki hayır. Keşke şımartılmadan muhafaza edİlebilse de tâ baştan beri rahat bir ya şam içerisinde de başarılı olunabilse. Ama ne yazık ki anneden babadan aldıkları yüzlerce milyar liralık mirasla bugün sıradan, basit yaşayanların sayısı az değil. Yaşamın özünü kâr ve parada görüp, ellerindeki gücü kullanarak İnsanlığın erdemi İçİn hİçbİr fikir üretmeyenlerin sayısı da az değil. Ben, insanlığa faydalı olma nokrasında kendimle birlikte başkalarının da farklı olmasına vesile olmak istiyorum. Temennim, bu kitap birileri için milâd olur; silkinme, titreyip kendine gelmede başlangıç teşkil eder.
··
526 görüntüleme
15-25 yaş arasındaki hislerimi yazmış yazar. Sonra geçiyo. Çünkü tüm bu çaba hiçbir sonuç vermiyor bu ülkede. Sen onlar için çabalarken onları çoktan cellatlarına aşık olmuş şekilde buluyorsun. Aşk çok güçlü bir duygu. Yalanı görsün istediğin gözlerini seve seve çıkarıp koymuşlar cellatlarının avucuna. Cellada kafa bile tutamıyorsun artık. Tüm bunlar için özgür olman gerekir, artık özgür de değilsin. O celladın düşüncesine attığın bir yumruk seni hapse sokarken, hayatını bitirirken, diğer tarafta onun indirdiği darbeler hukuku hükümsüz kılar. Yani demem o ki... Hepimiz bu idealist yaşları geçtik ve hiçlik içinde koca ve acı bir realizm kaldı elimizde. "Islık çalsan bile en güzel sen çalmalısın, daha önce kimse öyle ıslık çalmamış olmalı" der Aziz Nesin de... Biz yaptığımız her şeyi en doğru şekilde yapmaya devam ediyoruz, bunu yaparken de beklenti içerisine girmiyoruz. Artık sadece hepsi bu. Ne yazık ki. Ben bu dünyayı değiştirebileceğimize olan inancımı kaybettim, Bilal. Ben bu dünyayı değiştiremem.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.