Herkese selamlar
2024 yılının ilk kitabı 
Sabahattin Ali 'nin kaleminden; " 
Sırça Köşk " bir dönemin yasaklı kitaplarından.
Yazar bu kitabı 1947 yılında yazmıştır. Kitap adını en sondaki “Sırça Köşk” masalından alıyor.
Sırça Köşk, hayran olduğum yazar Sabahattin Ali'nin on üç hikâye ve dört masaldan oluşan bir gününüzü kurtaracak güzel bir eser.
Kitapta beni etkileyen hikayeler:
* Böbrek hikayesi, beni çok düşündürdü. Ey gidi günler demeden kendimi alıkoyamadım. Eski dönemde doktorların sırf kendi özel kliniklerinde tedavi edip para kazanmaları için insanların sağlıklarıyla nasıl oynadıklarını bir kez daha okumak, üzücüydü.
*Çilli, 'Elimden geleni yaparım çocuğum için' diyen bir annenin garip, yürek burkan hikayesiydi.
*Cankurtaran, geçmişte o kadar çok duyduğumuz bir hikayeydi ki! Sırf parası olmadığı için muayene olmayan hastalar, parayı getirmeden hastasını, hastaneden çıkaramayan hasta yakınları. Bundan çıkar sağlayan okumuş kara cahillerin hikayesi!!
*Kurtla Kuzu, bildiğimiz siyasi dönem. İşkenceye mağruz kalanlar ve bunu zulüm olsun diye, zevk almak için yapılan işkenceler. Sırf siyasi görüşü farklı diye zulme uğrayan insanlar! Düşünün, bir insanın celladına gülümsemesi, kendi yumuşaklığı ile onu yumuşatabileceğini sanması!! Ve bir ömür boyu ruhunda bu acı ile yaşaması!!
*Koyun masalında; hikaye 'ormanın kenarındaki çayırlıkta, başında çobanı ve köpekleriyle bir koyun sürüsü yaşıyordu' diye başlıyor. Sürü psikolojisini, bu dünyada çobansız da köpeksiz de yaşanabileceğini bunu anlamak için her defasında bu kadar kanlı kurbanlar verilmemesini dile getirirken yazarın yaptığı ince metaforu okumak düşündürücü ve keyifliydi.
*Sırça köşk, bu öykü işte kitaba hakkıyla adını veren bir hikaye. Sırça Köşk hikayesi kitaplaştırılmadan önce Ali Baba Dergisi’nde yayınlanıyor. Dergi kısa süre sonra dönemin bakanlar kurulu kararı ile toplatılıyor, hikaye yasaklanıyor. Sebahattin Ali ise “devlet yöneticilerini eleştirdiği” iddiasıyla tutuklanıyor.
Sabahattin Ali, Sırça Köşk masalında, sömürü düzenini öyle ince detaylarla anlatmış ki edebiyatına bir kez daha hayran kalmamak elde değil.
Bu kitabı yazarın diğer kitapları ile mukayese etmemek lazım. Kitaptaki hikaye ve öyküleri, kısa olduğunu düşünenler için ağır gelmesi normal bence. Kitapta metafor ve göndermeler çok fazla, kitabı beğenmeyip eleştirenlerin muhtemelen algılamakta sorun yaşamış olabilirler.
Bence içinde ince detaylar bulunduran güzel bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim:)
Bol okumalı bir yıl geçirmeniz dileğiyle, Kitapla kalın...
·
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.