Kitabın tuhaf bir tarzı var. Duyguları çok net hissedebiliyorsunuz. Baş karakterimizi bir kadın sanmıştım ama kendisi Salih'miş. Salih daha kitabın başında benim gözüme ne istediğini bilmeyen sorumsuz bir adam olarak yerleşti. Yaşını otuzlarda tahmin ediyorum ve her insan otuzuna geldiğinde hayatının amacını yaşamasının sebebini bulmalı. Salih'de buluyor aslında Nihan... Ama onu elinde tutmayı beceremiyor Nihan bir kuş olup uçuyor hayatından ve Salih hiçbir çaba sarf etmeden öylece izliyor. Ben buna karşıyım arkadaş. Neden insan delice sevdiği birine onu sevdiğini söyleyemez? İmkansız bir aşk olsaydı gözümde daha açıklayıcı olurdu ama yok. Onunlasın, birlikte vakit geçiriyorsunuz, insanlara 'musallat' oluyorsunuz ama birbirinize karşı hislerinizi söylemeye çekiniyorsunuz. Bir gün o aşk elinden kayıp gittiğinde de pişman oluyorsunuz. Aşk beklemeye gelmez eğer onu tutmazsan elinden uçup gider. Doğru olan kafese kapatmak da değildir onunla beraber yaşamayı öğrenmektir.