~~~belki de sana artık ihtiyacım olmadığını düşünmüşlerdir.Yanıldılar. Sana ihtiyacım vardı.
Sadece bana o anıyı getir ve ben de geri kalan zamanım boyunca seninle birlikte yaşayayım~~~
Thomas Pynchon un post modernist kitaplar arasında olan bu romanı kısa ve yer yer keyif veren zorlu bir okuma serüvenine sürükler. Aynı zamanda da olası yorumlarıyla oyun oynayarak edebiyat dedektifliklerini ortaya çıkarır ki böylece yazar kitapta edebi ipliklerle çarpıcı motifler sunar kurduğu bağlantılarla.
~~~Çoğu zaman birlikte huzur için de yaşar gideriz ama birbirimize dokunduğumuzda felaket olur~~~
Oedipa isimli ana karakter, eski bir sevgilisinin mirasının vasisi olarak atandığını mektup yoluyla öğrenince, bulmaca kutusu gizemleri gibi bir gülümseyişiyle okura ilginç deneyimler sunar. California civarlarında geçen hikayedeki isimler hem ipuçlarıdır hem de bir çağrışım komedyası oluşturur okurda hayalle gerçek arasında. Karakterlere uzanan isimlerle Pynchon edebi yaratıcılığın sınırlarını zorlayarak, isimlerle oynanan oyun, romandaki daha büyük bir oyuna, örülmüş komplo teorilerine, daha yapısal bir sosyal eleştiriye ve muzipçe sunulan çokça skeçe ayna tutar.
~~~Ama gerçek bu kafanın içinde.
Benim kafamın~~~
Pynchon'un kurduğu edebi oyunlar en küçük olasılıklara kadar hesaplanmıştır. Örneğin Paranoids'in şarkı sözleri o kadar içtendir ki, kendi varoluşu ile, ideolojik saçmalık ve ortalama bir yüzeysellik arasındaki salınımlarla, boş görünen ama aslında belirtilerin alabildiğine uzandığı çorak bir alanı tarar. Hikaye düşünce deneylerinden anarşist mucizelere doğru ilerler. Pul koleksiyoncularının aylak yavanlığını, en merak uyandıran gerekçelerle sunarken, aynı zamanda modern dünyanın neredeyse Borgesvari bir tarihini görürüz. İnce zevkleri ve pop kültürünün duyarlılıklarını birleştiren usta romanların çağı için bir öncü olan "49 Numaralı Parçanın Nidası" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasinda olup, farklı okunma deneyimi arayanlar için de ideal bir kitap olabilir, zorlu fakat muzip bir kitaptı, severek okudum...
Aynı zamanda kitap
TIME'IN SEÇTİĞİ "1923-2005 ARASINDA YAYIMLANAN EN İYİ İNGİLİZCE 100 ROMAN"DAN BİRİ dir :)))
~~~akıl hastası olduğunu umut etti; hepsinin bundan ibaret olduğunu. O gece dört saat boyunca kendine bir hava boşluğunda nefes almayı öğreterek oturdu, içki bile içemeyecek kadar uyuşmuştu. Çünkü bu, aman Tanrım, boşluğun ta kendisiydi. Ona yardım edebilecek hiç kimse yoktu. Hiç kimse. Hepsi ya bir şeylerin peşindeydi ya da deli, olası bir düşman veya ölü~~~