Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Aslında, İngilizler için en iyi özür dileme biçimi, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in de teklif ettiği gibi İngiliz okullarında romantizmden kurtarılmış bir İngiliz tarihi okutmak olabilir. İngiliz halkı şaşılası derecede İmparatorluk gerçeklerinden habersizler. Hatta bugünlerde sömürgecilik dönemine özlem başladığı söylenebilir. The Far Pavilions ve The Jewel in The Crown gibi eski yapımlara benzeyen lndian Summers dizisi, Hollandalı yazar lan Buruma'nın tabiriyle 'acınası haldeki günümüzün küçücük İngiltere'sindeki İngilizlere muzaffer, güçlü bir ortak İngilizlik rüyası' gösterme çabası. Eğer İngiliz çocukları bu rüyaların başka insanların kabusu olduğunu öğrenirler ve suçu üzerine almaktan ziyade tarihi eleştirel bir gözle değerlendirmeye başlarlarsa gerçek özür o zaman gelir. Buruma'nın dedikleri, Hindistan doğumlu İngiliz yazar Selman Rüşdi'nin yıllar evvel yazdıklarını hatırlatıyor: "Devam eden düşüş, artan yoksulluk ve Thatcher İngilteresi'nin zavallılığı, birçok İngiliz'in nostaljik bir tavırla maziyi özlemesine yol açıyor. Emperyalist ideolojinin ve sömürge idaresini anlatan romanların artması, kesilmiş bir kolun son kasılmalarını andırıyor. Oysa bugün taçtaki mücevherler sahte taşlardan yapılıyor." Artık İngiltere Thatcher döneminde değil. Brexit'in ardından daha da kötü bir döneme girmiş olabilir. İmparatorluk nostaljisini, sömürgeciliğin getirdiği yük ile bastırmak için en doğru zaman. Bir de İngiliz idaresine Hindistanlıların yaltaklık etmesi meselesi var. Hindistanlı köşe yazarı Aakar Patel, İngilizlerin 'ülkeyi ele geçirmesini Hindistanlıların kolaylaştırdığı' ortadayken kalkıp da İngiltere'ye laf edemeyeceğimizi söylüyor. Doğru, kitapta da anlattığım gibi Hindistanlılar birçok günahın ortağı olmuşlardı. Bilhassa, prensler İngilizlerin idareyi ele almasının ardından kendi servet ve refahlarını korumak adına sömürgeci güç ile pazarlığa oturmuşlardı. Bu kağıt üstünde yönetici olan prensler, kraliyete olan tabiiyetlerini göstermek için her şeyi yapıyorlardı. Hatta meşhur kriket oyuncusu Ranjitsinhji, Birinci Dünya Savaşı esnasında mahvedici kuraklığa rağmen köylülerini İngilizlere para yardımında bulunmaya mecbur tutmuştu. Halkı kuraklık ve kıtlığın pençesinde kıvranırken kendisi, Kral Naibi'nin ziyareti esnasında düzenlediği havai fişek gösterisi için bir aylık gelire denk para harcamıştı. Kaldı ki sömürgeciliği kanıksamış olan Hindistan aristokrasisinin suç ortaklığını gösteren bu örnek istisna değildi. İmparatorluğu destekleyen başka meşhur Hindistanlılar da vardı. Mesela, Bengalli entelektüel ve iflah olmaz İngiliz hayranı Nirad C. Chaudhuri, birçok kitabında İngiliz İmparatorluğu'nun faziletlerini anlatmış ve ülkeden çekilmesini esefle karşılamıştı (bu kitaplardan belli başlı örneklere bu kitapta değineceğiz). Birçok sıradan Hindistanlı da İngilizlerin varlığından rahatsız değildi. Tabii, başka seçenekleri olduğunun farkında da değillerdi. Fakat bir eşkıya, elinde avucunda ne varsa alıp evini de kundaklarsa, buradaki asıl suçlunun ister korkudan ister tamahkarlıktan isterse çaresizlikten olsun, ona kapıyı açan ev sahibi olduğu söylenemez.
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.