İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
serin bir yaz rüzgârı doluyor ruhuma
ağaç dalları, dallarında yemyeşil yapraklar
nazlı gelin gibi
salınmakta
Uzaklarda, çok uzaklarda,
su satan çocukların sesi
derinden derine geliyor kulaklarıma
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
martılar konuyor, peşinden güvercinler
çığlık atıyorlar yere düşen yemleri gördükçe
sürü sürü, çığlık çığlık
dalyanlarda sabahın beşi
her tarafta balık kokusu
güzel bir kadın görüyorum
balıkçının kızı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Serin serin esen sabah rüzgârı
Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan tam ortasında
Kapalıçarşı
İnsan seli
balık istifi insanlar
ılık ılık esen rüzgâr
ter kokuları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda bir bulut sanki
başım mı dönüyor ne
uzaklarda camiler
kıyıda yalılar, saraylar
lodoslar dinmiş
her yer loş
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
herkes dikmiş gözünü bakıyor kaldırımda durup
bağırmalar
çarpmalar
dokunmalar
lafların bini bir para
tanıyorlarmış yosmayı
bir elinde çantası
bir de çiçek var elinde
düşürünce anladım
tek bir gül
biri vermiş olmalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
bakıyorum gözlerine
elleri titrek
dudaklarının kenarından ısırıyor
kuş misali ürkek
kalbinin ritmi belli
hızlı
kalbinin vuruşundan anlıyorum
dolunay aydınlatıyor denizin orta yerini
görüyorum, anlıyorum
İstanbul'u dinliyorum.
Orhan Veli'ye Nazireler
Şiir 17: İstanbul'u Dinliyorum
F. Gökhan Kırdağ