gün olur
umudum olur
seni güneş yakar
beni sensizlik kavurur
tıpkı ayçiçekleri gibi
hikayesini senden öğrendim
gel otur yanı başıma
bir de benden dinle
güneş doğmuş ben uyurken
yeni fark ettim
bir ümit var içimde
seversin belki
belki sana kitap okurum
belki dinlersin
belki yine bir şiir yazarım sana
her mısrası sen kokan
şiir bırakırım baş ucuna
dedim ya bir ümit var içimde
güçlü hadsiz hesapsız
belki yine bir şiir yazarım sana
adı olmasın
sen gibi kokan
sen olan bir şiir
uçsuz bucaksız bir ümit var içimde
parlak sıcak portakal turuncusu
bugün güneş
çaresiz sessiz bir çocuk gibi
ufuklara uzanan bir ümit var içimde
Ben'ce Konuşalım
Şiir 18: Bir Ümit Var İçimde
F. Gökhan Kırdağ
Olmaması çok kötü bir his
hiçbir şeysin sanki
hiç olmuyor
baştan olmuyor
olur gibi gelmiyor bile
o kadar olmuyor ki
tarifsiz
bir savaş meydanında
kendi oğlunun düşmanın olduğunu
anlamışsın da öldürmüşsün
gibi bir his
öyle bir his ki
ne desen olmuyor
Ben'ce Konuşalım
Şiir 17: Olmuyor
F.Gökhan Kırdağ
sevdiğim, sevmeyen sevdiğim
başkasını seven sevdiğim
sen sımsıcak yatağında yatarken
ben kışın ortasında
erkenden uyanıp seni düşünüyorum
denizler dolusu sözler var içimde
söylesem ne yazar
zaten dinlemeyeceksin
sevdiğim, sevmeyen sevdiğim
başkasını seven sevdiğim
elimde ucu körelmiş bir kalem
ucu kıvrılmış bir kâğıt parçası
seni anlatıyorum
gözümün önünden geçiyorsun yine
karşı duvarda asılı sanki resmin
baktıkça penceremden seni görüyorum
kuşlar bile koymuyor sensiz
çiçekler solmuş, aynam pek kirli
yeni fark ettim
Ben'ce Konuşalım
Şiir 16: Sevdiğim
F. Gökhan Kırdağ
Değerli kitap dostları. Haddim olmayarak biraz içimi dökmek istiyorum. Günlük hayatta pek konuşkan bir insan değilim. İnsanî ilişkilerde pek de başarılı olduğum söylenemez. Hâl böyle olunca yazmak ve okumak dışında çare kalmıyor.
İnsan belli bir yaşa gelince kendi kendine yeter hâle geliyor. Af buyurun da yaşımız olmuş otuz dört. Yapacak bir şey yok maalesef. Kendimizi böyle kandırmak dışında... Kendimi beğenmiş bir insan değilim. Hatta hiç beğenmem. Çirkin olduğum bir gerçek. Yalana gerek yok. İsterseniz girin bakın profil fotoğrafıma. Yalan borcumuz yok ya. Çirkinim diye söyledim. Göz zevkinizi bozduğum için özür dilerim. Çok isterdim ben de bir yuvam olsun. Çoluk çocuğa karışayım. Bari biraz da kader/kısmet/nasip gibi dış şartlara atayım suçu. Bizim beğendiğimiz insanlar bizi beğenmiyor. Bizi beğenen de yok zaten. Olsaydı iyiydi de yok.
İnsanlardan çok çabuk soğuyorum. Sebebim var elbette. Hâl böyle olunca insan bir müddet sonra sadece mutlu olacağı insanlara vakit ayırıp sevmediği insanlardan uzak kalıyor. Hoşuna gitmeyen durumlara karşı tepkili oluyor. Kimseyi bulamayınca gelen arkadaşlara, insanlara, sadece sıkıntısını anlatan sonra kaybolanlara, saçma sapan televizyon programlarına, herkese, her şeye.
Aman bu yazı öyle bir şey işte. Okuyup geçin. Üç günlük dünyada kimseye kendinizi üzdürme fırsatı vermeyin. Değmez. Vallahi değmez. Haydi kalın sağlıcakla.
ocak sonuna doğru
tam da kar mevsiminde
el ayak çekilmişken
her yer bembeyaz karla dolar
servi ağaçlarında kar taneleri
bembeyaz mermerler
kaplanmış karlarla
hava soğuk
bir de karlıysa
kimsecikler uğramaz
tam da bu mevsimde
ne güzel olur mezarlıklar
Ben'ce Konuşalım
Şiir 15: Mezarlık
F. Gökhan Kırdağ
ne güzeldir gözlerin
amber kokulu sevdiğim
kar taneleri gibidir tenin
hep farklı
en farklı
dokunsam erir gider kar taneleri
kaybolur
senin gibi
Ben'ce Konuşalım
Şiir 14: Senin Gibi
F. Gökhan Kırdağ