Eşekler insanların en yakın dostları olabilir mi? Elbette. Peki dünyanın dört bir köşesinde yaşayan eşekler aslında hayatın anlamını çözmüş filozoflar olabilirler mi? Kim olmadıklarını iddia edebilir!
Eserde, metropol hayatından uzaklaşarak Fransa'nın kırsal alanlarına yolculuk eden yazarın hikayesi anlatılmaktadır. Yazara bu yolculuğunda Gribouille isimli eşek yarenlik etmiştir. Bu seyahat sırasında yazar, günlük hayatta fark edemeyeceğimiz tabiatı gözlemleme fırsatı bulmuş, bu gözlemlerini oldukça keyifli tasvirlerle okuyucuya aktarmıştır. Başarılı bir örnek için:
"Eşek Culotte güneşli diyarlardan, Fransa’nın güneyindeki lavanta kokulu bölgelerden geliyor. Culotte zeki bir hayvan: Kış soğuğundan hoşlanmaz. O yüzden de “cilalı deriden askılarla böğrüne ve sırtına tutturulmuş, parlak fitilli kadifeden kahverengi bir pantolon giyer.” Uluorta pantolon [culottes] giyen gariban Culotte’la herkes dalga geçer. Her gün alaycı laflara maruz kaldığı gibi kıçına bir de şaplak yer. "
Başarılı tasvirlerin yanında yazar, eşekler hakkında neredeyse tüm yazılı metinleri taramışcasına; Yunan felsefesinden Cervantes'e, modern bilimden kutsal kitaplara kadar örnekler ve açıklamalar getirmektedir. Mesela bu örneklerden birisinde Yunan mitine dair bir efsane anlatılmaktadır;
"Şarap tanrısı Dionysos eşekleri gökyüzüne, Yunanlıların Phatne, yani yemlik diye adlandırdığı bir takımyıldızın iki yanına yerleştirmiş. Böylece eşekler, bu ebedi eşek cennetinde sonsuza kadar yemlenebileceklermiş."
...Diyerek, günümüz konuşmalarında sıkça kullanılan "eşek cenneti" tabirine de izahat getirmiştir.
Eserin oldukça keyifli olduğunu belirtmiştik, bu görüşüme eserin oldukça akıcı bulduğumu ve yer yer başarılı felsefi tespitler yaptığını da eklemek isterim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.