Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap aklın ilacıdır.~ Ovidious
Jack London
Jack London
Martin Eden
Martin Eden
mavidennm
mavidennm
♤ Jack London'ın Amerikalı olması okurken yine beni çok mutlu etti çünkü Rus edebiyatı klasiklerinin bir hayli karakter barındırdıklarını düşünürsek bu kitap su gibi akıp geçiyor... ♤Kitabı okurken kendinizi Martin gibi hissetmeniz,kendinizi onun yerine koymanız ve Ruth'u da karşınızda dikilen tüm dünya gibi düşünmeniz tam olarak kitabın dünyasına adapte olduğunuzu gösteriyor.. ♤Hepimizin karakteri farklı olsa da özellikle bir şeyi çok istediğimizde Martin gibi bu yolda kendimizi feda ediyoruz... peki ya gerçekten öyle mi?? Ne zamandan beri isteklerimizi karşılamak adına elimizden geleni yapmak ve çabalamak kendini feda etmek anlamına gelir oldu? Anlayacağınız üzere bu tamamen Ruth'un bakış açısıyla böyle çünkü Ruth hayatı boyunca ezberlenmiş kalıpların ve kuralların kendine dayatılmasıyla hiçbir özgün fikri olmadan ve özgünlüğü de korkulan o ki kendine hakaret sayarak kendini geliştirmiş bir karakter.. Martin Eden'ın hayatı insanların yaşadığı biçimde yaşamayı reddedip, kendi ideallerini nasıl sırtladığını görünce anlıyorsunuz bazı şeyleri.. Bunu bir alıntıyla örneklendirelim; "ümitsiz köleler durumuna düşecek kadar alçalmayan adamları başarıya iten sivri bir mahmuzdu yoksulluk." Martin Burada yoksul olmanın insanların hiyerarşisini kabul etmek ve toplumun klişeleşmiş kurallarına karşı gelmeyip köleleşen insanlardansa kendi fikirlerinin üzerine giderek de onurlu bir hayat yaşanacağını söylemiş... Ama Martin de bir insan ve ilerleyen zamanlarda da insanların baskısı acaba gerçekten iyiliğim için mi? diye düşünüp yanlış yolda olduğundan şüphe edebiliyor aşağıdaki alıntıda görebileceğiniz gibi.. "Kütüphane dolduracak kadar yazmak, kendi hayatını kaybeden adama ne fayda sağlar?" Ruth Martin'e Başından beri dünyaya test edilmek üzere gelmiş bir kobay bir deneymiş gibi davranıyor . Bana göre asla gerçek anlamda bir sevgi değil bu bir insanı başkalaştırmaya çalışmaktır. Buraya kendi ağzından da bir cümlesini bırakıyorum. "Hayvan terbiyecisinin karşısındaki hayvanı terbiye edip edemeyeceğinden kuşkulandığı o anı yaşadı ve bu adamın vahşi ruhunu terbiye etme gücünü elinde bulundurduğundan şüphe duyar gibi oldu." Gerçek sevgi bir insanın sırf başaracağını düşünüp yanında olmak veya sırf başaramayacağını düşündüğü için onu yarı yolda bırakmak değildir. Hayatta karşımıza hep Ruth gibiler çıkacaktır . İnsanlar istediklerini yapıyoruz diye yanımızda olacaklarına bende Martin gibi kendi istediğimi yapıp yanlız olmayı ne pahasına olursa olsun tercih ederdim.. Martin peki kendini geliştirdikten sonra Ruth'da ne buluyor? Bu iki karakterden sürekli bahsettiğim için bunu bir aşk kitabı zannetmeyin! Ruth Martin' in iç çatışmasının karakter olarak dışa vurulmuş hali ve Martin'in de onu bırakamamasının sebeplerinden biride aslında budur... Düşünsenize yoksul kesimdeki insanlardan biri olarak dünyaya gelmişsiniz tam anlamıyla aile diyebileceğiniz kişilere sahip değilsiniz. Çocukluktan beri hayatta kalabilmeniz, hayatınızı idame ettirebilecek kadar para kazanmak içinse ağır işlerde çalışmanız gerekiyor.. Üç kuruşa beş köfte hesabı geçinmeye çalışıyorsunuz. Dolayısıyla elinizden tutup sizi Eğitim alabilmeniz için yonlendirebilecek güçte insanlar yok günlük hayatta yüz yüze baktığınız insanlar da sizin kadar yoksul ve eğitimsiz.. Dolayısıyla Martin bir fırsat eseri Ruth gibi üniversiteye giden bir kadınla karşılaştığı zaman onu dünyanın merkezine bir zeka mertebesiymiş gibi oturtturabiliyor. Kendinden üstün olmayan Ruth gibi insanlar sırf düzgün konuşabilecek kadar eğitim aldıkları için eğitim almayan kesimden çok daha başarılı ve zeki olabilecekmiş gibi görülebiliyor.. Martin üniversiteye gitmeden, kütüphaneden aldığı kitaplarla Ruth'un ortamına giren insanlardan öğretmenlerden veya profesörlerden daha bilgi sahibi bir insan oluyor ilerleyen zamanlarda... Buda demek oluyor ki önyargı insanın başkasına duyacağı saygının önündeki en büyük engeldir.... Kitaba bir ara girmiş olan Martin Eden'ın çalışma arkadaşlarından Jo'nun Tifo hastalığına yakalandığı ve hastane de geçirdiği zaman dolayısıyla sırf o ağır şartlarda 2 Ay çalışmadan yattığını söylerken bunu hayatının en güzel anlarından biri olarak nitelendirmesi de hayatın bazı kesimlere ne kadar acımasız olduğunun boğaz düğümleten örneklerinden bir tanesidir.. "Bana böyle şeyler yaptırır, beni diğer adamlara benzetir, onların işlerine sokar, onların soluduğu havayı solutur, onların bakış açılarını kafama yerleştirirsen, işte bu farklılığı, beni, sevdiğin şeyi yok etmiş olursun." Martin ' in Ruth' a ısrarla anlatmak istediği şey de bu alıntıda açıkça gözler önüne seriliyor. Martin burada bana olan sevgin benim diğer insanlar gibi tek bir düşünceye bağnaz olmamamdan kaynaklı Ruth diyor, sense beni diğer adamlar gibi bir kalıba sokmaya sırf evi geçindirecek bir alım gücüne sahip olabilirim diye beni benliğimi kaybettirecek işlere, uğraşlara sokmaya çalışıyorsun diyor.. Martin'in tek kusuru da buydu yaşamı boyunca oturup kalkmasını bilen diksiyon sahibi insanları kendi çevresindeki belki sokakta yaşayan, belki ekmeğini taştan çıkaran insanlardan zeka olarak üstün görüp hep onlara yetişmeye çalışacaktı, hırslanacaktı. Hayatta hep Martin'ler olacaktır bir şeyleri yapacak parası olmadığı için kendini alt tabakadan gören ve hayatta hep Ruth gibiler olacaktır sırf alım gücü olduğu için kendini üstün görüp , kendinden daha zeki olan alt tabakayı yönetmeye çalışan.. Yine de yanlış yöne ulaşmak için gösterilen bir hırs bile hayattaki tecrüben açısından seni başkalarına olgun kılacaktır zaten yaşamak bunun içindir.. Bunun için yaşamaya değmez mi? Yorum bırakabilirsiniz kitapla ilgili merak ettiklerinizi veya okuduysanız düşüncelerimizi tartışabiliriz♡ Martin en sevdiğim karakterlerden biri olarak okuma serüvenime adını altın harflerle yazdırdı... Gerçek hayatta karşıma çıkan Martin'lere bu zamana kadar olduğu gibi ön yargısız bir iletişimle , güzel bir çerçeveyle yaklaşacağım.. Sizde gerçek dünyanın Ruth'ları gibi basmakalıp olmayın lütfen *sevgilerle..
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,6bin okunma
·
167 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.