Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Muzaffer Badalıoğlu :(
‘Dediğim gibi, Muzaffer vefat ettiğinde çok gençtim. Kızımız Selen de hayli küçüktü. Eğer bir anne olmasaydım; eğer bir evladım olmasaydı öylesi büyük bir acı karşısında bütün direncimi kaybedebilirdim. Muzaffer’i kaybetmiş olmaya dayanamazdım. Ancak geride bir evladımız vardı ve ben Selen’in annesi olarak hem hayata tutunmalıydım hem de Muzaffer için de yavrumuzu büyütüp, yetiştirmeliydim. Aradan geçen yılların ardından dönüp baktığımda çok şükür, amacıma ulaştığımı görüyorum. Kızımın babasının ismine layık bir evlat olmasını, büyümesini ve tahsilini gerçekleştirmesini gördüm. Üniversitedeki hocaları bile soyadını duyunca ‘sen Muzaffer’in kızı mısın?’ diye soruyorlarmış ona; çok sevilen ve hep iyi hatırlanan bir insanın evladı olmanın şerefi de ona özel bir duygu olsa gerek. Muzaffer’in ölümünden sonra kendi babam da dahil kimsenin babalar gününü kutlamadım. Ömrümün altı yılını onunla evli geçirmiştim. Üstelik Muzaffer, çok hassas ve sevdiklerinin üstüne titreyen bir eş ve baba idi. Her şey kader; ama bugün yeniden bir hayatım olsa ve sadece altı yılını yine birlikte geçirebileceğimizi bilsem, yine Muzaffer’in eşi olmayı ve yine anne olmayı tercih ederdim.’ Şükran Badalıoğlu
Sayfa 116 - İstanbul Samsunsporlular Derneği Kültür Yayınları - 4. Kitap
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.