Gönderi

Ezan sesi akşamı ve beraberinde babaların eve geliş saatini anons ediyor. Çocuklar apartman kapılarına koşuşuyor düğmesine basılmış oyuncaklar gibi bir bir. Çocuk sesinden eksiliyor sokak. Esnaf, kapı önüne attığı sandalyeleri, kasaları,üzerinde havlu kuruttuğu çamaşırlıkları içeri alıyor ağır ağır.Hava, içine suluboya damlamış bardak gibi koyulaşıyor. Yaz kızartmasının kokusu içeri sinmesin diye açık bırakılmış mutfak balkonlarından tabak çanak sesi yayılıyor sokağa. Sanki her şey yolundaymış gibi geliyor bir an. Mahalle hep bir ağızdan "Boş ver, bu da geçer" diyor, bir yandan da sırtımı sıvazlıyor sanki. Kokular içimi okşuyor. Taze ekmek, kendini yağın kollarına bırakmış patlıcan, yeni kesilmiş karpuz, anason. Hayat dar alanda o kadar da çekilmez bir yer değil, diye geçiriyorum içimden. Televizyon açmadıkça, gazete okumadıkça, o kadar da tatsız bir yer değil.
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.