Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

167 syf.
·
Puan vermedi
Ender ve Çetin, sizin beni böyle üzmeye hakkınız yoktu. Bazı kitapların zamanı vardır ya ben bu kitaba çok geç kalmışım. İkinizin çaresizliğine çare bulmak isterdim, bu kadar üzülmeyin isterdim ama en çok da bu kadar sevmeyin isterdim. Hayatıma katıldığınız için teşekkür ederim. Sizinle tanışmak benim için tarif edilemez anlar bütünüydü. Kitaba gelecek olursak, ben çok sevdim. Tam geçnliğimin baharında okumuş olduğum bu kitap bana o kadar iyi geldi ki… Çetin ve Ender, ilkokul zamanlarında bir tartışmayla birbirlerinin hayatına iki arkadaş. Bir de Fikret var bu zamanın iki delikanlısının arkadaşı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen üç dost. Onların arasındaki ilişkiye arkadaşlık demek dostluk kavramına hakaret olur. Çetin kendini bilmese Ender onu bilir, Ender onu bilmese Çetin Ender’i bilir, birbirlerinin gözlerinden anlarlar ne olduğunu. Öyle bir dostluk, öyle bir bir olma durumu. Onlarla tanıştığım için de gerçekten mutluyum. Bu üç yakın arkadaştan Fikret, babası ve üvey annesini bir kazada kaybeder ama Amerika’ya da gitmesi gerekiyordur. Hadi Amerika’ya gitti diyelim bir de okulu devam eden küçük kız kardeşi vardır. Onu da en yakın arkadaşlarının yanında kalması için Ankara’da bırakır. Ondan sonra başlar zaten Çetin ve Ender’in büyük çaresizliği. Çünkü kırkına merdiven dayamış bu iki dost, arkadaşlarının kız kardeşine aşık olmuştur. İkisi de saklar bunu birbirlerinden. Saklarlar da karşısındakinin gözünün içine baktığında ne olup bittiğini anlayan iki arkadaş bilir de aynı zamanda dostunun Nihal’e aşık olduğunu. Sonra bir gün çilingir sofrasına otururlar tatile gittiklerinde. Çilingir sofrasının adına yakışırcasına hem aşklarını anlatırlar en yakın arkadaşlarına hem de orada kalır her şey. O andan sonra biliyordur artık ikisi de karşısındakinin her şeyini, sözsüz anladıkları o saatten sonra dile dökülmüştür. İşte her şey de o andan itibaren başlamıştır. Kitap benim için iki bölümden oluşuyordu. İlk kısmı Ender’in aşkını okuduğum, ikinci kısım ise tatilde oturdukları çilingir sofrasından sonrasıyla başlayan kısım. Kitapta her şeyi en samimi haliyle bizlere anlatmış
Barış Bıçakçı
Barış Bıçakçı
ben de onlarla birlikte evin içerisindeydim. Onlar fasulye pişirdiler ben onların didişmelerini izledim, onlar ev temizlediler ben de onlarla işin ucundan tuttum. Ender ile oturdum, o çeviri yaparken ben onu izledim, hislerini bilmek istedim. Çetin ile oturdum, onun ciddi bir şekilde Ender’i aramasını izledim. Çok zordu iki koca adamın çırpınışlarını izlemek, okumak. Ama aynı zamanda da çok çok güzeldi. İyi ki okudum, iyi ki de tanıştım. Kalemine sağlık Barış Bıçakçı’nın. Lütfen sizler de bir şans verin.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20208,1bin okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.