Sultan Abdülaziz, mukaddes topraklara o kadar düşkündür ki Haremeyn'den bir mektup gelecek olsa abdest almadan bu mektubu okumamaktadır. Gelen mektubu önce öper başına koyar, sonra da "Bu kağıtlarda Medine-i Münevvere'nin tozu vardır" diyerek gerekli ihtimamı gösterirmiş.